30 Ocak 2014 Perşembe

BEN SEN O

Can sıkıntısı, karanlık, kararsızlık, yol ayrımları ve bir anda IŞIK yanar… Kalbin ve aklın endazesi dengelenir, kendine gelir, ayar hayatın oyunlarına… Kimileri FARKINDALIK kimileri ANLAYIŞ kimileri ALGIDA YÜKSELİŞ der.. Der de Der; De-MO-de kalıpların ziyan kahverengi hatıraları ortadan kaybolur…. Yola çıktığımız yer neresiydi? Uzun süredir UNUTMAYI unutarak yaşadığımız KAYIP hayat sayfalarında altıçizili bir dipnot gözümüze çarpar… Ani bir hızla kitabı kapatırız hayatımızda… Uzun süredir sayfalar dolusu okuduğumuz hikayelerin BEN SEN O gerçeğinden mukabil inşa edilmiş bir insanlık romanı olduğunu anlarız… ‘BEN SEN OROMANI- ne müthiş bir isim heyhat… Başrol karakteri olabilmek için bir ŞANS sunulur İLAHİ İRADE‘nin ucu bucağı olmayan hazinesinden… Öyle bir hazine ki; türlü renkte, türlü aşkta, türlü hayatlarda vücut bulacak basit bir aşk öyküsünden anlamlı, ilahi bir aydınlığa pencere açar hayat denen göz açıp kapamalık zamanların sarhoş gerçekliğinde… Sarhoş olmak bir tercihtir bu Roman’da… Aşk’la Sarhoş Olmak; Şarap’la Sarhoş Olmak; Varlığınla kaim ve daim olarak HZ. İNSAN mükemmelliyetinde savrulup gerçeklik denen Zannedilenin Ötesi’nde Bilginin parlak morcivert heveslerinde Yaşama hayatı…
 
Ben Sen O ROMANI hepimizin gerçeğine kanat çırpar, hepimizde bir var, tek var, aşk var… Binlerce ömrü sığıştırdığımız alem üstü alemlere yeniden yeniden yeniden doğmak her saniye bilincinde defa defa defa… Rahman ve Rahim sıfatlarında Kıyam olmak bilincin aydınlığında… Ucuz bir otelin kırık, viran, duvarlarından rutubet kokan zavallı insansı alemi farkındalığın ölçüsünde Kudüs olur, Mekke olur, Medine olur, alem üstü alemlerin hasıl olduğu saf gerçeklik perdelerine mazhar olur; kimisine Mezar olur… Mezar soğuktur, topraktır, acıların acısını taşır… Kimsesiz biride orada yatar, kimselide farketmez! Tek gerçek oradaki ibrettir… Toprak olacaksın sen bir cesetsin kardeşim! Ruhunu sal alemlere, okyanuslara, gecenin karanlığına, bir bebeğin doğum anına, secde ettiğin BİRLİK anına, rüzgara, meltemlere, sıcak bir duşun ardından soğuğa çıktığında hissettiğin VARLIK hissine, bir bebeğin ilk adımı, parmağını tutuşu, bir dostun SELAM‘ına, KELAM’ın mükemmeliğine, evladı için gözyaşı döken bir annenin duygusuna, ŞEHİD olan bir Mehmetçi’ğin ilk ölüm anına… ŞEHİD esması aşikar olsa tüm hücrelerinde… BEN SEN O romanında öyküler binlerce masalın büyümüşte küçülmüş alacakaranlığına umut olur… Bu romandaki tüm kahramanlar tanıdık, aynaya bak! Saçının teli kadar SEN, gözyaşların kadar içten… Hiçbir insan kötü, çirkin, pis, yalancı, sahtekar, düzenbaz değildir. Herkesin bu kitapta öyküsü farklı… Senin ‘kötü‘ dediğin kişinin romandaki karakteri, ASL‘ol’AN ise sadece doğduğu andaki temizlik ve saflığı… Sevginin sevgisizliğe isyanı başladı tüm DÜNYA‘da… Vedud esması tezahür ediyor tüm Dünya’da… Farkındalığın farkına varan anlamsız izdüşümlerin paradoksal gerçekliğinde sevgi, merhamet ve safi zamanlar başladı…
 
BEN SEN O romanı silikleşmeye başladı… KELAM‘ın sihiriyle BİZ SİZ ONLAR belirdi… BEN soyundu… DÖNÜŞTÜ de-fasıl bitti. Yeni bir FASIL başladı… Evrensel bilincin farkındalığı ben demeden sen dediğim anda ortaya çıktı. Roman şimdi tamamlandı… Eyvallah… Biiznillah… SON
 
En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
 
Sevgiler,
Güçlü Metin