Pluto,
Cehennem dediğimiz sahip olduğumuz her türlü nefsaniyetin başı olarak bilincin en alt katmanının sahibidir.
Kendisi DÖNÜŞTÜRÜCÜ bir şifacıya benzer.
Acı, öfke, nefret, intikam vs… gibi olumsuzluk içeren, insanı hayvani nefs
kalıplarına sokan her türlü durumdan sorumludur.
Toprağın en
alt kısmında çürümüş bir halde insanı en derine çeken azap, üzüntü ve
kederlerin bir toplamı gibidir.
Sanki ŞEYTAN
tasviri yapıyormuşum gibi gelmiş olabilir.
Aslında Pluto, bir nevi Şeytan tasviridir.
Fakat evrende var olan her kavram gibi Pluton’un da insana hizmeti vardır. Zira
Allah hiçbir şeyi sebepsiz, nedensiz yaratılmaz.
Kötü(insani
aklımıza göre) olmasaydı İyi kavramı düşünülemezdi.
Çevresel
olarak kötü olarak tanımlanan ya da çevre tarafından iyi olarak algılanmasına
rağmen-saf çıkarcı eğilimler sebebiyle- bize zarar veren davranış, düşünce ve
hareketlerimizin tümü Pluton temellidir.
Katil ve
Maktul olarak konuyu ele alırsak;
Her şey
sebepler dairesinde bir Esmaü’l Hüsna’nın ortaya konması misali kişiye öz
varlığındaki kuvveleri değerlendirme şansı tanır.
Katil,
genetik kodlarıyla aktarılmış sonsuz kere sonsuz suçluluk psikolojisiyle öz
varlığındaki suç işleme potansiyelini devreye sokarak yine ÖZ’ün de var olan
bir esmanın ortaya çıkışıyla hareket eder.
Bu çok karışık olmakla birlikte bir SEBEP ortaya koyması nedeniyle
örnektir.
Maktül, yine
öz varlığındaki genetik kodların nuzülü, astrolojik verilerin ortaya çıkmasıyla
sonunu Plutonik bir astroloji açısının dünya hayatındaki görünür haliyle ortaya
çıkartır.
Fakat
bizlere Pluton senaryosunda gösterilen bu sahnede unutulan en önemli konu
ALLAH’ın sonsuz bir merhameti olduğu realitesidir. Sonsuz merhamet sahibi olan
bu senaryoda kuluna eziyet etmeden beyin tarafından üretilen narkoz etkisiyle
bedeni hissizleştirir.
Olayı çok
karışık olmadan örneklerle anlatmaya çalışıyorum.
Kişi kendi
esma mertebesinde var olan kuvvenin açığa çıkmasıyla ŞEHİD mertebesinde var
olan negatif kayıtlarından dünyevi bir Pluton(bilinçaltı korku) aracılığıyla
kurtulmuş olur ki Cennet Bilinci’ne doğru hareket eder.
Elbette
Pluton bilinçaltımızdaki olumsuzlukları arındırırken bunu DÖNÜŞTÜRÜCÜ bir
etkiyle ortaya çıkartacak. Ve unutmayın toprağın altında azap çeken ve kabir
azabı olarak değerlendirilen bilincin yaşanmaması için bu dünya üzerinde
bırakmamız gereken tüm nefsani duyguları sizden temizleyen Pluton’dur.
Çernobil
Faciası’nda yerle bir olan bir ülkenin sonrasında teknoloji alanında bir dev
olması tam da Pluton’un yok ediş(Cehennem Bilinci) sonrası yeniden yapılanma(Pluto
Cennet Bilinci)…
Ya da
Sürekli
şiddete maruz kalan bir kadının aslında bu şiddeti öz varlığındaki öfke, nefret
ve suçluluk(pluto cehennem bilinci) farkına varmak(pluton dönüştürmesi) kendini
güçlendirmek suretiyle farkına vararak bu dışsal şiddeti belki dövüş sanatları
öğrenmek suretiyle içselleştirerek kendinin en güçlü yanını öğrenmesine
dönüştürmesi gerekebilir.
Elbette
ALLAH’ın Kader Sistemi’nde izin verdiği SÜNNETULLAH YASALARI gereğince…
Dua
Mekanizması çok güçlü bir kavram olduğu için Pluto kavramının yani içsel
bilincin öfkesini yenmekte ciddi bir etkisi vardır.
İnfak yani
SADAKA yine bu etkiyi sıfırlayan başka bir kavramdır.
Pluto en
derin yaraların içinde bizlere insan gücümüzü gösteren muazzam bir güçtür.
Aslında temel nokta ŞEYTAN ve MELEK kuvvelerinin aynı anda beynimizde HALİFE
olan bilinç sistemimizdeki varlığıdır.
Zaten tüm
savaşlar, kavgalar ve ölümler hep bu SAHİP OLMA anlayışıyla ortaya çıkar.
Bilmezler
ki; sahip olunan hiçbir şey yok!
Her şey bir
RÜYA
Kabus görmek
ya da güzel bir rüya görmek tamamen bireysel fiillerimiz ve idrak ettiğimiz
bilinç sistemimizle doğrudan ilişkili.
KUDDÜS-MÜRİYD-HALİM
Kuddüs,
Pluton’un arındıcı kuvvesidir. Sizlerin bu et, kemik, beden rüyasından
uyanmanıza sebep olur.
Matrix
filmini izleyenler varsa filmde bu konu çok etkin biçimde anlatılır. Tavsiye
ederim mutlaka izleyin hatta izleyenler de izlesinler.
Müriyd,
İrade sistemiyle ilişkilidir. İrade gösterdiğimiz Rahmani hal ve tavırlarda
süreklilik sağlamakla ilgilidir.
Halim,
objektif değerlendirme sistemiyle göremediğimiz her şeyin önündeki ZAN
perdesini ortadan kaldırır.
Bazen;
Bizi
zorlayan koşullar, üzen kişiler ya da durumlar bize en büyük iyiliği
yapanlardır.
Çünkü
Pluto, bizleri bilincimizin en derinindeki korkularla
yüzleştirir.
Korku,
insanın dünya hayatındaki ÖLÜM kavramına karşı geliştirdiği mekanik bir
duygulanım sistemidir.
ÖLÜM BİLİNCİ
insanda yer ettiği anda kişi tekamül ederek hayatı bir DENEYİM SAHNESİ olarak
yaşar. Bu sebeple, O artık O olduğu için bela, musibet ve kaza gibi musibetler
ona isabet etmemeye başlar ya da etse dahi etkin bir enerji sistemi açığa
çıkmaz.
HAK
TECELLİSİ dediğimiz kavrama yöneltir Pluton yani bizleri her manada BİRLİK
kavramına uyandırır.
Pluton, kızdığın,
öfkelendiğin, suçladığın tüm şey’ler aslında ALLAH’ın bir tecellisi olduğu
gerçeğine uyandırır.
Gelelim
Güney Ay Düğümü’ne;
Güney Ay
Düğümü, sahiplendiğin ve bırakmak istemediğin konfor alanın gibidir. Aslında
özetle bu işlevi simgeler. Direkt olarak atalar, genetik kodlarla ilgili olduğu
için işe yarar sistemleri içinde barındırdığı kadar işe yaramayan, köhneleşmiş,
bitmesi, bırakılması gereken tüm kavramları içinde barındırır.
Dolayısıyla
Güney Ay Düğümü işe yarar yeteneklerin değerlendirilmesi yönüyle kişinin zaten
sahip olduklarını içinde barındırır öte yandan kişinin gelişmesi için BIRAKMASI
gereken tüm alışkanlıkları içerir.
Şöyle
düşünün,
Doğuştan
şarkı söyleme yeteneğiniz var(Güney Ay Düğümü) bunu geliştirmek için gerekli
eğitim, bilinen yanlışların düzeltilmesi ve geniş kitlelere ulaşmak için
çalışmanız gerekir(Kuzey Ay Düğümü)
Yetenek ve
sahip olduklarınız bazen önünüzü tıkayan en önemli ayak bağlarınız olabilir.
Şimdi,
Mevcut
kavuşumun Güney Ay Düğümü Oğlak Burcu’nda yerleştiği için sorumluluk kavramıyla
hareket ederek özümüzde var olan AİLE KAVRAMI’na arkamızı döndüğümüz tüm
alışkanlıkları yıkma zamanı(Pluton) geldi.
Neye karşı
aşırı sorumluluk gösterirken duygularınızdan uzaklaşıyorsunuz?
Duygularınızı
ifade ederken empatik bir düşünce sisteminiz yok mu?
Sevgi
kavramı sizin için ne ifade ediyor?
Ailenizle
vakit geçiriyor musunuz?
Başkalarının
duygularına önem veriyor musunuz?
Anne-Babanızla
görüşüyor musunuz?
Eğer
kaybettiyseniz onları anıyor musunuz?
Yoksa
bağımlı olduğunuz bir aileniz var. Bu sebeple ilişkilerde zorlanıyor musunuz?
İşinizi
kazanmak değil keyif almak için yaparsanız para kazanacağınızı bilmiyor
musunuz?
Vs…
Öyle çok
soru var ki!
Şimdi bu
soruları kendinize sormanız gereken bir kavuşum etkisi altındasınız.
Geçmişin
gölgelerini geleceğin heyecanlarına kapınızı açarak hayat planınızdan çıkarmanız
gerekiyor.
Geçmiş
sadece arkada kalan silik bir gölge eğer gereken dersi aldıysanız!
Gelecek ise
heyecanlı bir yol…
An ise
ŞİMDİ’de…
Güney Ay
Düğümü/Pluto kavuşumu sizleri Cehennem Bilinci’nden Cennet Anlayışı’na
ilerletmek için geldi.
Daha ne bekliyorsunuz!
Karar verin,
Neye
bağlıysanız farkına varın,
Geçmişi
sevgiyle bırakın,
Sizin
büyümenize mani olan tüm alışkanlıkları kapının önüne koyun…
Sizin çok
değerli olduğunuzu size hatırlatmaya gelen Pluto ve Güney Ay Düğümü Kavuşumu’na
izin verin…
Her şey
sevgiyle OL hükmünde…
OL’sun O
halde…
La ilahe illa ente Subhaneke inniy küntü minezzalimiyn
Allahumme salli ala seyyidina Muhammed
Muhammed
Bilinci’nin kapısının açıldığı gündeyiz!
Ne dedim
ben!
Bilgi yüktür
paylaştım ben de…
Başlıktaki Kısaltma: CEHENNEM'DEN CENNET BİLİNCİ'NE DOĞMAK
Rahman ve
Rahim arasında DENGE sağlamak için KANAL-I MUHAMMEDİYE bilincinde HİÇLİĞİN
mertebesine varmak dileğiyle…
En güzele
emanet olun,
Güçlü Metin
Astrolojik
Danışmanlık ve İletişim için:
Tel:
05325117166