21 Eylül 2017 Perşembe

YENİAY BAŞAK’TA: ÇEK HALATI GÖNLÜM

Umudun yarına değil, bugüne…
Halatını çek yüreğine…
Sevmek ama sonunu düşünmeden..
Yaşamak nefes nefes…
İnsanca hep insan…
Yeniay dönemi adı üzerinde “yeni” başlangıçları temsil eder. Zira bir sürecin tohumlarını atarak hayata yeni kapılar açar. İnsanoğlu geleceğe ve geçmişe bakarken nedense önüne bakmaz. Önünde duran kapıyı açmak istemez. Ya da açamaz… Bu noktada önümüzde duran en basit kapıdan geçmenin zamanın geldiğini hatırlamak gerekiyor.
Tamir bekleyen her şey senin tam içinde duruyor.
Ne zamandır bakmıyorsun?
Ne zamandır “sen” kendini “es” geçtin?
Sen önem sıralamasında kaçıncı sıradısın?
100. sırada mı?
Önceliklerin ya da öncelik verdiğin her bir kişi, durum, olay…
Unutma!
Sen olmazsan onların ehemmiyetleri olamaz!
Başak Burcu’nda gerçekleşen YENİAY enerjisi TAMİR ET diyor…
En çok BEN dediğin EN DEĞERLİ VARLIĞIN OLAN
SEN MÜKEMMELİNİ!
Başak Burcu toprak elementi ve değişken nitelikte bir burç olması sebebiyle ORGANİZE HİZMET DUYGUMUZUN açık bir sembolüdür.
ORGANİZE HİZMET DUYGUSU kulağa hafif gelse de insan varlığına çok şey katan EMEK duygusunun açık bir göstergesidir.
YENİAY AN HARİTASI ne söylüyor?
An derecesinde Terazi Burcu yükseliyor. DENGELİ İLİŞKİLER kurmak lazım diyor evren. DENGELİ İLİŞKİ önce kendimize olan yabancılıktan uzaklaşarak başkalarına olan samimiyetten geçen uzun ince bir yoldur. Meşakkatli ve ağır sorumlulukları olsa dahi en güvenli insan bilinci olduğunu söylemek gerekir.
İnsanoğlu en çok kendine yabancıdır.
Kendi hataları, yanlışları, doğruları içinde debelenir durur.
Doğru olmak için verilen çaba tatsız bir yaşamın ilk emarelerini vermeye başladığı AN’da MÜKEMMELİYET tuzağına düşer… Ve bir daha oradan çıkması azıcık zor birazcık çaba isteyen bir FARKINDALIK yolculuğuna çıkmasını gerektirir.
Tam’da YENİAY anı bilincimizi debelendiği bu çukurdan çıkarak pek çok pratik yolu beraberinde getirecektir.
En güzel çözüm!
BASİT OLMAK!
SADE OLMAK!
Sütün lıkırtısı, kedi mırıltısı ve insanın ağlaması, gülmesi kadar BASİT ve SADE!
Basit ve sade düşündüğümüzde çevresel faktörlerin etkilerini hayatımızdan bir çırpıda atarak en İNSAN olan BEBEK tarafımızla yüzyüze gelir… Kocaman sarılır… Şımarmak için nedenler ararken nedensiz HUZUR bizi kollarına alır…
Trafikte aniden aracınızda offf pufff ederken çalan müzikle enerjinizin tavan yapması,
Kimsesiz bir an’da nedensiz gülümsemek,
Denizden çıktığınız anda dondurma yemek,
Aşık olduğunuzda “beni arayacak mı?” “mesaj atacak mı?” diye beklemek…
Tam bunlar kadar SADE VE DOĞAL olmak…
Evinizi fazla eşyalardan boşaltmak misali ruhunuzu fazlalıklardan arındırma zamanı…
Bir nevi detoks, sağaltım, arınma…
En mahrem andan sabahın sularına atlamak misali SADE…
SADE VE DOĞAL…
Astrolojik haritanın 12.evi böylesine yoğun olduğunda… Duygularını seç, beğen, al misali akışa bırakmak… Tam teslimiyet…
Ardından gelen binlerce HUZUR…
Mesela;
Orucunuza açarken içtiğiniz ilk yudum su misali ferah, aydınlık…
İnsandan insana,
Bilinçten bilince göç…
Sevgi diyarına göç…
Gitmek lazım bazen diyarından…
Evinden…
Barkından…
En önemlisi kendinden gitmek lazım…
Sonra aymak
Bedenin sonlu halinin sonsuz sahibi olduğuna
Hayatın sahibine…
Nefes nefes çoğalmak…
Nefes nefes yaşamak…
Daimi ŞİFA sende…
Gürül gürül hayat sende…
Sadece SADE…
Aynanın arkasında AŞK var,
Sırların en sırlısı bir ŞİFA var,
Sadece İSTE,
Sadece BIRAK,
Çünkü seni senden önce bilen,
O var…
Ruhuna sağlık,
Aşka selam,
Selam’ın içinde Sen var…
Selam’ın içinde Ben var…
SELAM ET…
İnsan Hayata…
Bir damla gözyaşı,
Bir kahkaha arasında…
Rahman ve Rahim arasında DENGE sağlamak için KANAL-I MUHAMMEDİYE bilincinde HİÇLİĞİN mertebesine varmak dileğiyle…
En güzele emanet olun,
Güçlü Metin
Astrolojik Danışmanlık ve İletişim için:
Tel: 05325117166