Ay tutulması
etkileri itibariyle tasavvufi astrolojide KADERİ ve MUHAMMEDİ frekansları açığa
çıkartan önemli dönüm noktalarına işaret eder.
Dolunay
etkisiyle meydana gelen bir tutulma olması sebebiyle hayatlarımızda bırakılması
gereken durumları bizlere kişi, olay, durum ya da tamamen psikolojik bir perspektifte
anlatır.
Ay Tutulması
Aslan Burcu’nda ve en önemlisi 0 derecede açığa çıkıyor. Egonun sıfırlanması,
HİÇLİĞİN açığa çıkması ve sanki NEFSimize bir nevi ayar çekilmesi durumu söz
konusu…
Hepimiz BEN
dediğimiz İKİLİK yanılgısına düşmeye müsait yapılarımız sebebiyle TEKLİK
bilincinden uzaklaşıyoruz. Bu da ALLAH kavramından TANRI kavramına yani
PUTLAŞTIRMA yani ÖTEKİLEŞTİRME durumuna düşmemize sebep oluyor.
İşte tam bu
noktada bilinç FİRAVUNLAŞMA etkisiyle her şeyi BEN hayata getirdim anlayışına
sürükleniyor. Bu durumu çok iyi anlamak gerekiyor.
Hepimiz
Esmaü’l Hüsna bütünlüğünde vücuda gelmiş olduğumuz için İKİLİK anlayışıyla
düşülen putlaştırma fikri bizlere parçalara bölüyor oysa KURA’N bir
BÜTÜNLÜKTÜR.
Ve İNSAN
YÜRÜYEN KURAN’dır!
Şimdi tüm
açıklamayı yapmamın sebebi Dünya’ya en yakın mesafede olan AY gezegeni olduğu
için NEFSANİ konuları en çok ortaya çıkartan(tabir-i caizse KURT ADAM olmamıza
sebep olan) olaylarla yüzleşmemize sebep oluyor.
NEFSANİYETE
AYNALIK yapıyor AY TUTULMASI!
Her kişinin ve Dünya’nın çağlar boyu şifalanmaya ihtiyacı olan konuları
neyse onların şifasına aracı oluyor.
Tutulma
Aslan Burcu’nda gerçekleşirken elbette tüm burçları ve harita sahiplerini NEFS
durumlarına göre bazı olayların açığa çıkışıyla etkiliyor.
NUR-HALİM-KUDDÜS-AZİM-MÜRİYD
Şems ve
Mevlana misali karşı karşıya gelen bu muazzam etkinin ortaya çıktığı AN
HARİTASI’nı inceleyelim:
Tutulma anı
yükselen derecesinde yerleşen Oğlak Burcu SORUMLULUK bilincine işaret ediyor.
Yapmak için başlayıp bıraktığımız ya da yapmamız gereken her şeyin artık
farkına varmamız gerektiğini anlatıyor.
Artık SONRA yok ŞİMDİ var!
Yükselen
derecesine kavuşum halinde duran GAD bazı şeylerden vazgeçmek gerektiğini,
eskiyen, köhneleşen ve değişim vaktinin geldiğini net bir şekilde vurguluyor.
Yükselen
yöneticisi Satürn diyor ki; sen vazgeçmezsen ya senden vazgeçecekler ya da
evrensel sistem yaşattığı olaylarla sana vazgeçmen gerektiğini hatırlatacak.
Vazgeçmek,
hayat sahnesinde üzerimize düşen GERÇEK sorumlulukların farkına vararak DAHA
DOYUMLU bir hayata geçmemize sebep olacaktır.
Peki nasıl?
Egomuzdan
sıyrılarak öz varlığımızdaki gerçek bağlarımızı keşfetmek gerekiyor!
Sevmek ve
sevilmek ihtiyacımızın farkına varmak,
Sorumluluk
hissetiğimiz kişilere karşı kendimizi kurban rolüne sokmadan olması gerektiği
kadarını yaparak,
Pişmanlıkların
aslında sizi şuan VAR’OL’AN bilincinize çıkarttığının farkında olarak,
Aslında
yaşam sahnesinde var olan her durum, kişi ve olayın size hizmet ettiğini, her
birinin bir esmaü’l hüsnaya işaret ettiğini,
En önemlisi
ki burayı çok iyi kavramak lazım!
Siz, siz de
eksik olan ESMAÜ’L HÜSNA’nız neyse O ismin esmasını ağırlıklı taşıyan kişilere
çekilerek bir OLAYLAR bütünü oluşturursunuz.
Devam edelim…
Tutulmanın
gerçekleştiği 2/8 aksında Dolunay Aslan, Güneş ise Kova derecesine yerleşerek
bizleri en basit ifadeyle ÖZEL alandan TOPLUMSAL bir anlayışa çağrıyor.
Ne ola ki?
Dönüşüme
ihtiyaç duyan kişilik özelliklerimizi, alışkanlıklarımızı iyileştirme
çalışmalarına başlamak gerekiyor.
Neyi ANNE
kavramıyla hayatınızda ÖZDEŞLETİRİYORSUNUZ?
Bu sorunun
cevabını bulduysanız diğer soru?
Duygusal
olarak neden besleniyorsunuz?
İş’te bu
sorular ASLAN/KOVA aksında ortaya çıkan AY TUTULMASI’nı özetliyor.
Sizin
egonuza hizmet eden duygusal beslenme kaynaklarınızı DÖNÜŞTÜRMEK gerekiyor. Bu
herkese göre değişen bir kaynak olduğundan bireysel farklılıklar göstermesi çok
doğaldır.
Şems’inizi
bulmak için Mevlana misali bildiklerinizi tamamen unutmak gerekiyor. Sizin
ziyanızın NUR’u geceden gündüze çıkmanızı istiyor.
Nur,
ilimdir!
Artık
bireysel hayatlarımızdaki duygusal bağımlılıkları(Aslan) bir kenara bırakarak
evrensel bir kardeşlik bilincine(Kova) geçmek;
Duygusal
değil DUYARLI olabilmeyi kavramak;
Niyetin
gücüne ruhsal bilincimizi açmamız gerekiyor.
Muhammedi
anlayış tam manasıyla bir KOVA BİLİNCİ’dir.
Egosal değil
duyarlı; bireysel değil toplumcu!
Muhammed, Şems,
Kadr ve Zilzal surelerini(elbette tüm Kura’n-ı okuyun) tefekkür ederek;
okumanızı öneririm.
Öz
varlığımızdaki karanlıktan çıkmak için OKU-MAK gerekiyor.
Cehennem’de
Cennet’te bir bilinç düzeyidir
Anlayan,
görene, bilene…
Sahip
olduğumuzu sandığımız her şey Cehennem’dir…
Bu bazıları
için ilim,
Bazıları
için güzellik,
Bazıları
için maddi değerler,
Bazıları
için sevdikleri vs… diye devam edebilir…
Önemli olan
sahip olduklarının sana sahip olmalarına izin vermeden,
Her şeyin
tek KAYYUM’u yani sahibi olan ALLAH’a yönelebilmektir.
Bunun yolu
İZLEMEK, GÖRMEK ve OKU-MAK’tır…
Herkes
depremden bahsediyor asıl deprem bilinçlerimizde başladı…
Fiziksel
düzlemden bakma; bilince DÖN!
İlim
sonsuzluktur…
Sonsuzluğun
deryasında damla olabilmek…
Damladan
bütüne DÖNÜŞEBİLMEK…
İnsansıdan
İNSAN-I KAMİL’e yürüyebilmek…
Ve önemlisi
Şükür’ü
neye,
Tevbe’yi
neden yaptığımızın farkına varacağımız
Muhammed’i
Şuur ve huzurla temas edeceğimiz
Kadr Anları’nda
HİÇ olabilelim İnşaALLAH…
Rahman ve
Rahim arasında DENGE sağlamak için KANAL-I MUHAMMEDİYE bilincinde HİÇLİĞİN
mertebesine varmak dileğiyle…
En güzele
emanet olun,
Güçlü Metin
Astrolojik
Danışmanlık ve İletişim için:
Tel:
05325117166