Umudun yarına değil, bugüne…
Halatını çek yüreğine…
Sevmek ama sonunu düşünmeden..
Yaşamak nefes nefes…
İnsanca hep insan…
Yeniay dönemi adı üzerinde “yeni”
başlangıçları temsil eder. Zira bir sürecin tohumlarını atarak hayata yeni
kapılar açar. İnsanoğlu geleceğe ve geçmişe bakarken nedense önüne bakmaz.
Önünde duran kapıyı açmak istemez. Ya da açamaz… Bu noktada önümüzde duran en basit
kapıdan geçmenin zamanın geldiğini hatırlamak gerekiyor.
Tamir bekleyen her şey senin tam
içinde duruyor.
Ne zamandır bakmıyorsun?
Ne zamandır “sen” kendini “es”
geçtin?
Sen önem sıralamasında kaçıncı sıradısın?
100. sırada mı?
Önceliklerin ya da öncelik verdiğin
her bir kişi, durum, olay…
Unutma!
Sen olmazsan onların ehemmiyetleri
olamaz!
Başak Burcu’nda gerçekleşen YENİAY
enerjisi TAMİR ET diyor…
En çok BEN dediğin EN DEĞERLİ
VARLIĞIN OLAN
SEN MÜKEMMELİNİ!
Başak Burcu toprak elementi ve
değişken nitelikte bir burç olması sebebiyle ORGANİZE HİZMET DUYGUMUZUN açık
bir sembolüdür.
ORGANİZE HİZMET DUYGUSU kulağa hafif
gelse de insan varlığına çok şey katan EMEK duygusunun açık bir göstergesidir.
YENİAY AN HARİTASI ne söylüyor?
An derecesinde Terazi Burcu
yükseliyor. DENGELİ İLİŞKİLER kurmak lazım diyor evren. DENGELİ İLİŞKİ önce
kendimize olan yabancılıktan uzaklaşarak başkalarına olan samimiyetten geçen
uzun ince bir yoldur. Meşakkatli ve ağır sorumlulukları olsa dahi en güvenli
insan bilinci olduğunu söylemek gerekir.
İnsanoğlu en çok kendine yabancıdır.
Kendi hataları, yanlışları, doğruları
içinde debelenir durur.
Doğru olmak için verilen çaba tatsız
bir yaşamın ilk emarelerini vermeye başladığı AN’da MÜKEMMELİYET tuzağına
düşer… Ve bir daha oradan çıkması azıcık zor birazcık çaba isteyen bir
FARKINDALIK yolculuğuna çıkmasını gerektirir.
Tam’da YENİAY anı bilincimizi
debelendiği bu çukurdan çıkarak pek çok pratik yolu beraberinde getirecektir.
En güzel çözüm!
BASİT OLMAK!
SADE OLMAK!
Sütün lıkırtısı, kedi mırıltısı ve
insanın ağlaması, gülmesi kadar BASİT ve SADE!
Basit ve sade düşündüğümüzde çevresel
faktörlerin etkilerini hayatımızdan bir çırpıda atarak en İNSAN olan BEBEK
tarafımızla yüzyüze gelir… Kocaman sarılır… Şımarmak için nedenler ararken
nedensiz HUZUR bizi kollarına alır…
Trafikte aniden aracınızda offf pufff
ederken çalan müzikle enerjinizin tavan yapması,
Kimsesiz bir an’da nedensiz
gülümsemek,
Denizden çıktığınız anda dondurma
yemek,
Aşık olduğunuzda “beni arayacak mı?”
“mesaj atacak mı?” diye beklemek…
Tam bunlar kadar SADE VE DOĞAL olmak…
Evinizi fazla eşyalardan boşaltmak
misali ruhunuzu fazlalıklardan arındırma zamanı…
Bir nevi detoks, sağaltım, arınma…
En mahrem andan sabahın sularına
atlamak misali SADE…
SADE VE DOĞAL…
Astrolojik haritanın 12.evi böylesine
yoğun olduğunda… Duygularını seç, beğen, al misali akışa bırakmak… Tam
teslimiyet…
Ardından gelen binlerce HUZUR…
Mesela;
Orucunuza açarken içtiğiniz ilk yudum
su misali ferah, aydınlık…
İnsandan insana,
Bilinçten bilince göç…
Sevgi diyarına göç…
Gitmek lazım bazen diyarından…
Evinden…
Barkından…
En önemlisi kendinden gitmek lazım…
Sonra aymak
Bedenin sonlu halinin sonsuz sahibi
olduğuna
Hayatın sahibine…
Nefes nefes çoğalmak…
Nefes nefes yaşamak…
Daimi ŞİFA sende…
Gürül gürül hayat sende…
Sadece SADE…
Aynanın arkasında AŞK var,
Sırların en sırlısı bir ŞİFA var,
Sadece İSTE,
Sadece BIRAK,
Çünkü seni senden önce bilen,
O var…
Ruhuna sağlık,
Aşka selam,
Selam’ın içinde Sen var…
Selam’ın içinde Ben var…
SELAM ET…
İnsan Hayata…
Bir damla gözyaşı,
Bir kahkaha arasında…
Rahman ve Rahim arasında DENGE
sağlamak için KANAL-I MUHAMMEDİYE bilincinde HİÇLİĞİN mertebesine varmak
dileğiyle…
En güzele emanet olun,
Güçlü Metin
Astrolojik Danışmanlık ve İletişim için:
Tel: 05325117166