Kalbime mektup geldi En Güzelinden…
Söz yoktu, kelam yoktu, sonsuz huzurla ruhuma sesleniyordu… Güldü en
kırmızısından, Aşk’tı selameti huzura çıkan en kalbi yollarımın… Kalbime
dokundu, ruhuma baktı gerçeğin aynasından… Gerçeğin zahir gölgesindeki Batıni gerçeğinde
evvel yok, ezel yok, tek gördüğüm aydınlığın dansı ruhumda… Gecenin gölgeleri,
aşkın zemheri alevinde yanan ruhumun O’na kavuşmasına kıyam etti ben dediğim
yokluğumun yansıması… Tek’in Yok’u, Var’ın Az’lığına teslim ettim günahları,
yıkansın, aklansın, paklasın altın rengi hayallerin sarı sıcak Güneş’inde…
Güneş’im yakar gerçeklerimin yalanlarını, geriye kalan tozu üflerim alemlere,
seyrederim hem içini hem dışına Aşk’ın… Aşk’la yok olur BEN dediğim HİÇ’liğim…
Sonsuz alemlerin her zerresinde renk olur isimlerim… Gece olur, kapkaranlık bir
AŞK ruhuma iner… Ezer, ölür, çürür birikmiş gerçeklere kurban ettiğim
zanlarımın yanılsamaları… Gözyaşımla akar evrene, toprağa düşer, yeniden can
bulur, belki bir çiçeğe can verir Öz’den Öz’e Aşk olur yeniye selam eder, aşka
HAYY eder tüm hücrelerim… Sonra gündüz olur Güneş doğar yeniden bir bebek
misali hayata doğar umutlarım yine yeni yeniden AŞK’la… AŞK’la tepeden tırnağa
Vedud Giysilerimi giyer, Kerim Selam’ından kelamlarımı okurum en yüce yasayı İLAHİ
NUR’un tertemiz SELAM’a KELAM eden Lütfuna inmiş Bedi olan Rahmet’in
KERİM’inden… Tin Sin Kaf Kem… Bilmiyorum Ne dedim Ben? Sarhoş olurum mutlu
olmaya mutlu ederim düşüncelerimi… Nefese nefes veririm Hayy’ım ben en
dirisinden… Ölüme başladı düğün derneğim, ÖLDÜM… Hayy ettim Kıyam etti ruhuma
En Güzel kendi ruhundan… Elimi tutsa yeniden… Rüyaya uyanmak lazım… Akla gelir
yokluğun hiçliği… Akarım özüme yeniden En Güzelim’le… Sonu olmayan Sonsuzluğun
Son Durağında… Yeniden umuda kalkar ruhumun Burakları… En güzelim nerde benim,
Gül olan rehberim… Bir yudum kelama doydum… Gül yüzlü ışığıma SELAM olsun ‘Cezallahu
anna seyyidena Muhammeden ma huve ehluh’
En güzele emanet olun, hayırlardan
hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim
Sevgiler,
Güçlü Metin