Gece, karanlık, ıssız ve yıldızlar… Elimi tutan yalnızlığa SELAM olsun ruhumdan KELAM olsun… Yıldızlar dilim oldu her dem… Satürn sıktı, üzdü, daralttı ama büyüttü… Jüpiter tüm bu sıkıntılara rağmen gülümseyecek bir umut ışığı yaktı kalbimde… Her dem demlendi gönlüm Venüs’ün AŞK’LARI LA LA LA notası kadar ıssız, sessiz, umarsız bir gerçekliğe yelken açardım… Düşünmeyi öğrenmeye düşerdim Merkür’le… Kelam ederdim Merkür’le, düşünmeyi düşünürdüm… DÜŞ’ün oluverirdim hayallarde Neptün’le… Aklına gelirdim YENİ BİR DÜNYA yaratmaya URANÜS’le… Tüm bunları acı bir depremle zihinlerde yaratırdım Pluton’La…. LA LA LA… Gece evim olurdu Ay’la yolumu bulur, ağlar, zırlardım… Sonra bir GÜNEŞ olur semadan doğardım karanlıklara ışık olurdum… Bilirdim EN-EL HAKK’ın kendiliğinde yok olmayı, susmayı, susarak kerelerce kelimelere dökerdim BEN dediğim HİÇLİĞİMİ…
Gece yok… Kalem yok… Anı yok… Silindi… Zaten yoktu…
Yok olan tek şey yok olmanın kendi zannettiği kelebek misali gerçekliğinde tırtıl misali vizyonlarıydı… Uçar bilmez, rengini bilmez, kendini bilmez, kelebek ömrü 1 gün… İnsanın ömrü 7.8 sn… Bilse insan hazretlerin hazretleri olduğunu keşke… Keşke keşkelere sığınmasa insan, kızmasa kendine Mars’a yüklemese ZAN’ları La La La… La’dan Si’ye bağlasa odaları, renkleri, rüyalarını…
Rüya olsa hayallerde, yaraları vardı gerçekliğin oradaki masumiyetinde ŞİRON misali… Canı yanar, kanar, kırgın, bitkindi… Bilse Yarasanın Devasının Şifası Kendinde… Kendinde olanı başka yerde aramak niye? Başkası Yok Derman Sende, Kelam Sende, Selam… La La La dinledikçe Şifa olsun öyleyse…
Son yudum Su son damla Yağmur yağmadan hadi kalkalım kalk… Arın Gerçekten, Gerçek ne ki? İnsani güdümlerin yanılsaması… Kelimelerin aldatmacasına kurban gitti gençliğin en can hıraş kavgaları… Çocukluğumu Özledim… Verin Çocukluğumu elimden aldınız oyuncaklarımı… Benim oyuncaklarım… Yıldızları süsler şarkılarım, onlar benim tek kişilik oyuncaklarım… LA LA LA Fontaine masallarındaki Kurtlar, tilkiler, tavşanlar, akrepler, yılanlar masumdu… Kötüleri bile iyiydi… Çocukluğum mu temizdi? Yetişkinliğim mi kirlendi? Kirlenen sadece ANILAR’dı… Bilinçli zihnimin çığlıkları kafamda yankılanır… Ağlar düşüncelerim bilinmezlerin köşesinde… E- CEK A-CAK ‘ları geride bıraktım… -R’deyim ‘an’ dayım… Rim’deyim… O nerede?
Gecenin Öte Tarafı, Öte Tarafın ARAF’ında yürümekteyim… Yürüyazdım, kalemeyazdım, düşünemezdim… Gece Issız, severim ben geceleri… Herkes uyur benim kelimelerim konuşur… Melekler, periler, tüm Hazretler yanımda, odamda, zihnimde ve bilincimde… Sevgiyle… Aşkla… Güçlü Metin’le…
Klasik bir astrolojik kelama sığdıramadım… Varsayın Astrolog delirdi diyiverin… Normalin gerçekliğine aymış aşklara kanat çırptım yıldızlardan SELAM getirdim sizlere… Yıldızların dile gelmesi zihnimde… Şifa olsun, şifa oldu…
Ben üç nokta oldum bu gece… Tek başına anlamlandırdım hiçliğime giden var sandığım BEN’imle… İMLE…
En güzele emanet olun, hayırlardan hayır gelmesini temenni ederim
Sevgiler,
Güçlü Metin
Güçlü Metin