30 Eylül 2013 Pazartesi

29 EYLÜL PAZAR ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?

Ay-Merkür açılanması iletişim konularında zorlanmaya işaret ediyor. Ticari bir meselemiz yada sözleşmemiz varsa bunu da gün içerisinde halletmemiz doğru olmayacaktır. İletişim konularında mücadaleye girmekten kaçınmamız iyi olacaktır. Kendimizi ifade ederken mantıktan ziyada duygularımız ön plana gelebilir. Bu da karşımızdaki kişiyi yanlış a...nlamamıza lüzumsuz alınganlık göstermemize neden olabilir.

Yengeç-Terazi aksında meydana iletişim konularındaki bu aksaklık anlaşma ve ilişkiler noktasında kendini gösterecek diyebiliriz. Subjektif yaklaşımlardan kaçınmak sağlıklık olacaktır. Öğlen saatlerine doğru aktifleşecek Güneş-Ay desteği ilahi irade, otorite figürleri ve yetkin kişilerden gelecek destek olarak niteleyebiliriz.

Ay Aslan ve Güneş Terazi’nin uyumlu birlikteliği sayesinde öğlen saatlerinde sosyalleşebilir, sinema, tiyatro gibi sanatsal aktivitelere katılabiliriz. Toplumsal bağlamda bakarsak burada önemli bir etki mevcut Güneş her daim ruh ve yaşam enerjisi olduğundan diplomatik, ne istediğini bilen ve mantıklı adımlar atarsak isteklerimizi gerçekleştirme gücümüzün yüksek olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, uzun süredir sürüncemede kalan, beklenti içerisinde olduğunuz birisi varsa O’na duygularınızı açmanızı öneririm. Gökyüzü sakin ve huzurlu etkileşim içerisinde.

Ay-Uranüs arasındaki zorlayan enerjiler kollektif olarak çatışma, zorlanma ve grupların birbirlerine ters düşmesi olarak değerlendirilebilir. Geçen yazılarımda bahsettiğim üzere gökyüzü göz önünde olarak tanıdığımız kişilerin ani kayıp ve ani gelişen olaylarıyla bizleri yüzyüze bırakabilir. Aşırı elektrik yüklü, sinirli ve saldırgan tutum içerisinde olan grupların ortaya çıkması muhtemeldir. Genel anlamda olumlu olarak değerlendirebileceğimiz bu Pazar Günü’nü sevdiklerinizle sağlık, huzur, başarı ve mutluluk içerisinde geçirmenizi dilerim.
En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.

29 Eylül 2013 Pazar

28 EYLÜL CUMARTESİ ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?


Ay-Venüs etkisiyle meydana gelen etkileşim sayesinde ikili ilişkilerde uyum, ahenk, denge ön planda olacaktır. Burada ilginç bir etkileşim söz konusu çünkü su grubu burçlarda meydana gelen bu etki sayesinde derinlik, en dipte olana ulaşma gücü ve dönüşüm temaları oldukça güçlenir.

Ay Yengeç ‘aidiyet’ hissini dünkü yazımda bahsetmiş oldu...ğum gibi arttıracaktır. Ait olma güdüsü Venüs Akrep etkisine kaynaklık edecektir. Akrep Burcu derin bağlılık ve tutku kavramlarını ilişkinin içerisine sokarak Yengeç’in aidiyet beklentisine rahatlıkla cevap verecektir.

Ay-Jüpiter kavuşumu inanç, felsefe, düşüncenin geniş boyutlarda ifade edilebilmesine yardımcı olacaktır. İşte tam bu noktada Venüs’ün temasıyla tüm etki derin düşünme biçimlerinin dönüşümüne kaynaklık edileceğini gösterir. İlişkiler diğer bir noktası kişinin kendisiyle olan ilişkisini anlatır. Venüs ‘öz’ dönüşüme kaynaklık ederek bireyin kendini dönüştürmesine yardımcı olacağını göstermektedir. Ayna misali; biz neysek karşımızdaki O olacaktır.

Satürn tüm bu etkiye destek vererek sağlam, kalıcı ve sabit olunacak adımlar atılmasına yardımcı olacaktır.

Ay-Uranüs kollektif anlamda gruplaşma, toplumsal hareketler ve ani gelişen durumları beraberinde getirebilir. Akşam saatlerinde etkinleşecek Ay-Merkür arasındaki zorlayıcı etkiler iletişim konularında zorluk yaşanabileceği konusunda bizleri uyarıyor.
En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini dilerim… #astroloji #burçlar

28 Eylül 2013 Cumartesi

27 EYLÜL CUMA ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?


İrade ve duygularımız arasındaki mücadeleyi gösteren Ay-Güneş etkileşimi duygu ve mantık düzlemindeki gelgitleri tetikliyor olacak. Duygusal reaksiyonların ön planda olacağını söylemek mümkündür. İlişkilerimizde duygusal beklenti yoğunlukta olacaktır. Aidiyet teması üzerine oturtacağımız her türlü yaklaşım bizi mücadele içerisinde debelendire...bilir. Aidiyet duygusunu irdeleyerek kafamızda şekillendirmek gerekir.

Bireysel gelişim noktasından hareketle hepimiz toplumsal düzlemde yalnız kalmak ve dışlanmaktan korkarız. Sosyolojik bağlamda ele alınırsa birey geleneksel toplumcu fikirlerin etkisi altında kendi birey olma özgürlüğünü kenara bırakarak bir gruba, fikre veya kişiye ‘aitlik’ hissi geliştirebilir. İşte bu noktadan hareketle Güneş’in Terazi’de ‘düşer’ tabiri bu konuyla net şekilde örtüşür. Çünkü, Terazi Güneş’i kendi bireylik tanımını gerçekleştirmek için başkalarının bireysel gerçekleriyle uyumlanma gösterir. Yalnız burada ince bir nüans farkı var(!) Fikri kabul eder değil sadece uyum gösterir…

Günün genel karakterinde güçlü bir yerleşimde olan Ay’ın Yengeç Burcu’nda olmasıyla birlikte Güneş’in bu ‘biz’ temasıyla hem uyumlu hem çelişik bir tema gösterir. Çünkü, Ay kendi yönettiği burçta tüm marifetini göstererek Terazi Güneş’i ile mücadeleye girerek kişiyi bir ‘ilişki’ yumağına bağımlı hale getirecektir. Oysa,Güneş Terazi gezmek, eğlenmek, flört etmek, başkalarını memnun ederek kendi bireysel gelişiminde bir tamamlanmaya gitmek ister. Buna nazaran, Ay Yengeç’te evde kalmak, evinde vakit geçirmek ve tüm bu sosyalleşmeyi duygusal bağımlılık içerisinde olduğu kişilerle gerçekleştirmek isteyecektir. İkisinin mücadelesi muhtemelen Yengeç’in zaferiyle sonuçlanarak ilişkide duygusal bütünlenmişliğe ulaşmak için sulu zırtlak duygusal bir kıskaç haline dönüşecektir.

Toplumsal düzlemde ele alındığında gelenek, görenek ve alışılagelmiş tarihsel bir döngünün otorite, iktidar ve erk sahipleri tarafından baskılanacağını söylemek mümkün olabilir. Terazi hukuki süreçleri göstermesi açısında halk ve otorite arasındaki adalet savaşlarına işaret ediyor olabilir.

Ay-Venüs arasındaki olumlu etkileşim uzun süredir ortaya çıkmış olan ‘dişil’ enerjilerin alışkanlıkar, davranış modelleri ve zevklerimiz bağlamında ilişki modellerimize yansıyacağını gösteriyor.

Venüs-Mars arasında zorlayan enerjiler ilişkilerde agresyon, mücadele gibi durumların ortaya çıkacağını gösteriyor. Uzun süredir devam eden, bizi zorlayan ve sınandığımız her türlü ilişki kalıbının sınavdan geçtiği süreçlere işaret ediyor. Bu etki aynı zamanda savaş tamtamları ve huzursuzluk işaretidir. Bu psikolojik ve içsel bir döneme işaret ettiği kadar toplumsal anlamda huzursuz, sıkıntılı ve agresyonun en derin karanlıklarında dolaştığımızı gösteriyor.

Ay-Pluton enerjilerinin karşı karşıya geldiği tüm bu süreçlerin huzursuz, endişeli, agresif ve gerçekten karanlık güçlerin devreye girerek toplumsal kayıplar yaşatabileceğini göstermesi açısında manidar.

Ay-Uranüs etkisi toplumsal kaos ve kargaşa olaylarıyla direkt etkili olabilir.En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim… #astroloji #burçlar

27 Eylül 2013 Cuma

26 EYLÜL PERŞEMBE ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?


Ay-Merkür arasındaki açılanma sayesinde iletişim ve ticaret konularında olumlu akışlar söz konusudur. Burçların tabiatı dolayısıyla ‘hava’ etkileşimi yoğun olarak yaşandığından entellektüelite ve mantıksal olgular ön planda olacaktır.

Ay İkizler’de yazarak, sözel ve fiziksel alanda yaratımların yoğun olarak artacağı bir etkiyi yansıtır. ...Ticari konuların her türlüsü için bu dönem özellikle uygundur. Pazarlama yetilerinin arttığı bir dönemdir. Uzun süredir ifade edemediğiniz bir durumu çok rahat ifade eder hale gelebilirsiniz.

Ay-Satürn ‘biquintile’ etkisiyle sahip olduğumuz yetenekleri sağlam, kalıcı her türlü yazılı, sözlü sanatsal aktivitelerde kullanabiliriz. Aynı zamanda pazarlama ve ticaret konularında sağlam bir dil yeteneğine GÜVENİLİR bir ifade kazandırması muhtemeldir.

Günün teması GÜVENİLİR olmak(!) Herşey en başta kendine güven ve dürüst olmakla başlıyor. Sözün büyüsü misali konuştuğumuz her kelime kendi gerçeğimizi yaratıyor. En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim… #astroloji #burçlar

26 Eylül 2013 Perşembe

25 EYLÜL ÇARŞAMBA ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?


 En ilkel güdülerimizi, duygusal reaksiyonlarımızı gösteren İkizler Burcu’nda seyrüsefer eden Ay ‘İletişim’ konularının önem arz ettiğine işaret ediyor.

Ay-Merkür arasındaki ‘biquintile’ açılanması ilişkiler konusunda iletişim mevzularına dikkat çekiyor. İlişki kurmak için iletişim kurmayı denediniz mi? Hiç birini anlamayı denediniz mi? B...u etkileşim tam bu noktada sahip olduğumuz diplomasi, güzel konuşma, gönül alma yeteneklerimize vurgu yapıyor. İçimizde sakladığımız tüm fikir, duygu ve serzenişleri saklı olduğu sandıktan çıkartıp karşımızdakine anlatabiliriz. Empati kurma yeteneklerimizi kullanabiliriz.

Uranüs tüm bu mevzuya sıradışı bir agresyon katarak enerjik hale getiriyor. Toplumsal düzlemde değerlendirirsek Uranüs tüm iletişim kanallarının sosyal bir entegrasyon halinde kullanılacağına işaret ediyor. Sosyal medya kullanımında yoğunluk yaşanabilir.

Güneş-Uranüs’le karşı karşıya gelmeye hazırlanıyor. Otorite, iktidar, kurallar, yasa konusunda ciddi değişimler yaşanabilir. Tam anlamıyla bir RUH DEVRİMİ denebilir. İlahi irade dönüştürüyor. Son dönemlerde hepimiz Kah iktidara kah çevremizdekilere(!) saldrıyoruz. Peki ya özümüzdeki putları kırmadan nasıl değişim dönüşüm sağlanır…

Koç-Terazi aksında gerçekleşen Güneş-Uranüs karşıtlığı soruya sağlam bir yanıt veriyor. ‘Hep başkaları ne der?’ diye davrandın. Bu böyle gitmez çünkü hayat bazen dengeleri altüst etmek ister. Terazi’nin kefelerinin boşalması, kişinin sırtındaki yüklerden arınması gerekir. Tam bu noktada Uranüs olanca gücüyle herşeyi alır ve devirir. Artık ne denge kalmıştır, ne uyum sadece KAOS vardır. Çünkü, ‘ben’ noktasına yani ‘tek’ e gelene kadar kırılması gereken çok fazla fikri put söz konusudur. Tüm putlar kırılırken biraz ses çıkacaktır, bazıları putlarının kırılmasına izin vermeyecektir. Fakat İLAHİ İRADE’nin yani özümüzdeki en temel İNANÇ çekirdeğinin yani NUR’UL NUR’UN ortaya çıkması gerekmektedir. NUR’UL NUR’UN ışığıyla hepimizi aydınlatması sadece putların yani fikirlerin ortadan kaldırılmasıyla olacaktır.

Uranüs ‘kollektif’ etkileri gösterdiğine göre halk eline almış kazma kürek tüm adalet sistemini, yanlış olan mantıksal düzlemi, sahte olduğuna inandığı yapay ilişkileri-keza Venüs ‘sahte ilişkiler’ ile de bağlantılıdır- tarumar edecektir.

Satürn-Neptün-Khiron arasında meydana gelen olumlu açılanma yine geçmişten gelen yaraların, geç kalan şifanın karmik borcun ödendiği bir banka sistemi(Satürn) sayesinde peşinatsız ve vadesiz ödeneceğine işaret ediyor. ÖZETLE bu durumdan kaçmak İMKANSIZ(!) İlerleyen zaman diliminde adaletin kantarı bir hayli şaşabilir, halk ve otorite karşı karşıya kalabilir.En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim. #astroloji #burçlar

25 Eylül 2013 Çarşamba

24 EYLÜL SALI ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?


Gökyüzünün ışıkları olarak tabir ettiğimiz Güneş ve Ay birbirleriyle dans ediyorlar. İlahi düzlemde gerçekleşen bu dans eril ve dişil enerjilerin uyumlu akışını sağlıyor. Ruhun aktarmak istediklerini kadersel düzlemdeki davranış modellerimize yansıtıyoruz.

Terazi Güneş’iyle İkizler Ay’ı arasında meydana gelen bu akış Venüs ağırlıklı davranış...ların hayat yolumuzda önceliği alacağını gösteriyor. Gökler başarmak, parlamak, kendimizi sahneye koyabilmek için zihinsel faaliyetlerimizi uyumlu şekilde kullanmamız gerektiğini söylüyor. Bu tema tam manasıyla ‘tatlı dil yılanı deliğinden’ çıkartacak şekilde gösteriyor olacak kendini. İlahi dengelerin devreye girdiğini söyleyebiliriz. Toplumsal olarak baktığımızda halk ve idareciler arasında orta yolun bulunmaya çalışılması, basın yoluyla verilecek demeçler, söyleşilerle halkın dilinin konuşulacağını söyleyebiliriz. Bunun geçici bir süreç olduğunu söylemek zorundayım.

Ay-Neptün zorlayıcı enerjisi bunun tamamen bir illüzyon olduğunu gösteriyor. Bu enerji devredeyken mutlaka görünenin arkasına bakmak gerekir. Neptün herşeyi bulanıklaştırır, görüş alanımızı kısıtlar. Halkın bu devrede kafası karışık, ne yapacağını bilmez bir halde, kayıp enerjisiyle canı yanmış olabilir. Tüm yaşanan olaylara kuşbakışı bir şekilde uzaktan bakmanızı öneriyorum. Yaşamış olduğumuz her türlü durum aslında büyük bir yazarın kaleminden çıkan muhteşem bir senaryo.

Neptün etkisi aynen bunu yaratır. Çünkü kafa karışıklığıyla gelen kollektif bilincin çığlığıdır. Milyonlarca yıldır Dünya üstünde yaşamış insanoğlunun tüm duygularını bilince taşır Neptün. Bulanıklığın sebebi bu’dur. Toplumsal olarak geçmiş yargıların denizinden boğulmadan çıkarsak geleceğin sularına yüzebiliriz. Savaş Tanrısı Mars, aşk tanrısı Venüs’le mücadele halinde. Birbirlerine kıyasıya saldırıyor, savaş açıyorlar. Elbette burada Aslan-Akrep aksının anahtar kelimelerini düşünmek gerekiyor. ‘Açık-Gizli’ kelimeleri geldi aklıma birden bire(!)

Aslan Burcu yaratıcı bir enerjidir. Akrep dönüştürücü bir enerjidir. Yaratıcı-Dönüşüm arasındaki mücadele Mars’ın yaratıcı ilhamları körüklemesi ve Venüs’ün dönüştürücü ilişki ve zevkleri desteklemesiyle mücadele haline dönüşüyor. Bu sürecin ortalaması YARATICI DÖNÜŞÜM’dür. Herkes kendi sahip oldukları ölçüsünde ilahi iradenin bu sürecine destek olmak zorunda. Venüs Akrep etkisi bunun arabesk bir süreç şeklinde vuku bulacağını gösteriyor. İçli, tutkulu, bedeni öldürüp yeniden doğuracak kadar sahip olduklarımızı bırakabileceğimiz dönüşümleri ortaya koymalıyız. Yaratıcı kuvveleri dönüştürmek suretiyle ortaya koyabiliriz. Rahman ve Rahim esmalarının açığa çıkmasıyla ‘halef’ insanın muhteşem özelliklerle donanmış son haline MERHABA diyebiliriz.

Jüpiter-Venüs uyumuyla bu süreç VİCDAN’ın sırat köprüsünden geçecek. Vicdani hakikatlere uymayan her OLUŞ, başka bir OLUŞ kapısını aralayarak kişisel tekamülümüzü yeniden şekillendirecek. İlişkileri vicdani tartımıza koyarken doğru davranacağımızı gösteriyor bu iyimser akış fakat duygusal zan perdeleri aralanmadan vicdana ulaşmakta güçlük çekebiliriz. İlahi iradenin aşkıyla konulara eğilmek gerekiyor. Jüpiter(ilahi konular) Venüs(Aşk) bize bu konuda doğru desteği verecek. Başkaları için iyi dilek yollayarak tekamül sürecimizi temizlemek doğru bir adım olabilir. İlişkiler konusunda oldukça ‘kir’ ‘pas’ ve ‘toz’ sahibiyiz. Bunları sağlam bir iman ve inançla sevgiye dönüştürmemiz gerekiyor. Çünkü, O dediğimiz Ben’den gayrısı değil zaten(!)
Herkesi en güzele emanet ediyor, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini diliyorum…#astroloji #burçlar

24 Eylül 2013 Salı

23 EYLÜL PAZARTESİ ASTROLOJİK OLARAK GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?


Güneş dengenin, uyumun, estetik ve güzelliğin burcu Terazi’ye geçti. Venüs’ün bu öncü nitelikte olan burcunda ikili ilişkiler hayatımızda ön plana gelecek. Bireysel haritalarımızda Terazi hangi evimize düşüyorsa oradaki konulara ışık tutulacak.

Ay-Güneş arasında meydana gelen ‘biquintile’ yetenekleri yaratıcı biçimde ortaya koyma zamanı...dır diyor. İkili ilişkiler kanalıyla ruhumuzun(Güneş) derinlerinde saklı kalmış yaratıcı enerjiyi ortaya çıkartabiliriz. Gayrimenkul, ticaret, ortaklık, altın gibi yatırımlar yapabiliriz. Bu açılanmayı Terazi Güneş’inden yola çıkarak alım-satım, danışmanlık almak yada başkalarından yardım görerek yatırım yapabilmek amacıyla kullanmak mümkün olabilir. Yönetici figürlerinden destek görülebilir, mevkide ilerlemek için doğru adımlar atılabilir.

Peki ruhsal bağlamda ne yapabiliriz? Boğa-Terazi aksı çok fazla ruhsal vatlar sunmaz. Ruhsal anlamda bizi çökerten maddi konulara çözüm bulabilir J Toplumun yöneticileriyle arasında dengelerin kısa sürelide olsa oluşacağını söyleyebiliriz. Ay-Venüs karşıtlığı devam ederken aşırı materyalist bir düşünce yapısının baskın olduğunu söylemek mümkündür. Sahip olmak ve bırakmak arasında yaşanan gelgitler üzerimizde baskı unsuru yaratır. İlişkiler zorlayıcı hale gelerek büyük sınavlardan geçer. Ay-Mars arasında zorlayan enerjiler mevcut. Zira agresyon, hareketlilik, alınganlık, aşırı sahiplenici tutumlar ortaya çıkabilir.

Ay-Jüpiter arasındaki olumlu etkileşim sayesinde inançlar sağlam bir temele oturtulabilir. Düşünceler vicdani bir çerçeveye oturtularak kalıcı düşünce kalıplarının tohumları atılabilir. Bu noktaya DİKKAT çekmek istiyorum. Gökyüzü fikirsel bazda dönüşüm enerjilerine vurgu yapıyor. Venüs, maddesel konularla ilintili bir gezegen. Sahip olduğumuzu düşündüğümüz hertürlü ‘şey’ aslında bizim değil! Biz sadece Dünya hayatı üzerinde misafiriz. İyi yada kötü olarak tabir ettiğimiz herşey bizim algıladığımız fizik bedende vücud bulmuş ‘şeyler’dir.

Böylesine Venüs’ün Ay’a karşıt yaptığı günlerde-keza DOLUNAY sonrası- sabit olarak bizi bu Dünya hayatına bağlayan maddesel konulardan uzaklaşmamız konusunda göklerin son uyarıları olarak DİKKAT çekiyor. Astrolog olarak ciddi sınav zamanlarında olduğumuzu dile getiriyorum. Bıraktığımız kadar tekamül ediyor olacağız. Gökler zor dönemlere doğru ilerliyorken elimizde ‘BENİM’ dediğimiz şeylerden vazgeçebilmeliyiz… Astrolog olarak bu enerjilerin gelecek günlerin zeminini hazırladığını görüyorum. Dolayısıyla sahip olduklarımızı gözden geçirelim. Agresyon ve ani hareketlerden uzak durarak VİCDAN sesini dinleyelim…
En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…
#astroloji #burçlar