Sayfalar

Sayfalar

31 Ekim 2013 Perşembe

SAVAŞ VE İSYAN NEFSİMİZE; BARIŞ O’NLA BİR BÜTÜN OLSUN: URANÜS-AY 180’LİK

Ay-Venüs 90’lık enerjisi ilişkilerde mücadele enerjisini beraberinde getirecektir. Başak-Yay aksında gerçekleşen bu etki ilişkilerde yüzeysellik, derinlikten uzak, soğuk, eleştirel ve patavatsız olunabileceğini gösteriyor. Bu etkileşim tefekkür, sorgulama ve eleştirel bakış açısı için oldukça uygundur. Hukuksal konularda sürünceme ve zorlanma yaşanabilir. Bu etkileşim Venüs Yay’ın pervasız iyimserliğine ket vurarak ayaklarını sağlam bir şüphecilik yaklaşımıyla yere basmasına yardımcı olacaktır.

Astrolojik verileri iyi yada kötü değerlendirmek YANLIŞTIR! Açısal değerleri doğru ve faydalı şekilde kullanabilme kabiliyeti kazanmak esastır. Günün önemli bir kısmında Ay Boşlukta ilerleyecektir. Ay’ın bu durumda etkin halde kullanımını öneririm. Ay Başak teması açısız etkisini göstereceğinden aşırı titiz, mükemmeliyetçi, sorgulayan ve araştıran bir yapı sergilemesi muhtemeldir. Yeni bir işe başlamak için uygun bir zaman dilimi değildir. Bu süreçte Merkür Rx etkisine de uygun olarak iç aleme dönmek, ruhsal farkındalığı arttırmaya çalışmak, arınmak ve tefekkür etmek uygun olacaktır. Saat 15.00 sularında Ay Terazi Burcu’na geçerek denge, uyum, ilişkilerde iyileşme gibi temaları hayatımıza getirecektir. Sanatsal çalışmalar, moda ve sosyalleşmek için uygundur.

Ay-Uranüs 180’lik etkisi İSYANKAR bir ruh haline işaret ediyor. Uranüs, Terazi Burcu’nun getireceği tüm özellikleri baskılayarak uyumsuz, sıkıntılı ve devrimci bir ruh haline gireceğimizi gösteriyor. Alışılan kalıpların dışına çıkarak kabuğunu kırmak isteyen fikirler zihnimizi meşgul edecektir. Toplumsal bağlamda anarşik bir ruh haline bürüneceğimiz, sürekli bişeyleri yıkmak ve değiştirmek isteyeceğimiz bir duygu durumu söz konusu olacaktır. İktidar ve muhalefet arasında münakaşalar meydana gelebilir. Dava, hukuk, politik manevralarda ani gelişen durumlara yol açabilir. Sıradışı toplumsal yürüyüş ve hareketler gündeme gelebileceği gibi Dünya’da yangın, sel, kanlı savaş haberleri alabiliriz.

Terazi-Koç aksında oluşan bu etkiyle ilişkilerde ani bitişler yaşanabilir. Uyumsuz bir ruh haliyle alınan ani kararlar sonrasında pişmanlık yaratacağından Merkür Rx sonrasını beklemek uygun olacaktır. Ruhun isyanı aklın kuytularına düşerse yanlış yapmaya meyil ederiz. Birşeyi başlatmanın zor bitirmenin çok kolay olduğunu bilerek değerlendirelim bu etkiyi. İsyan karşımızdakine değildir. O’na isyan eder, O’nun kurallarını yıkarız. Karşımızdaki zahirin aynadaki aksinden başka bir şey değildir. Tek değiştirmemiz gereken şey BEN dediğimiz gayrı düşen ZAN perdemizdir. İlişkiler Güneş ve Ay’ın kavuşumu gibidir. Gece gündüze ermeye geceyse gündüze ermeye çalışır.
Koç-Terazi aksında meydana gelen bu karşıtlık Uranüs gibi kollektif bir gezegen devredeyken uzun süredir unuttuğumuz SEVGİ(Terazi) enerjisinin ÖFKE(Koç) enerjisiyle tezahüründen başka bir şey değildir. Savaşımız ve isyanımız Nefsimize; Barışımız ise O’nla Bir ve Bütün olsun…

Unutmayalım! Kalbin rotası SEVGİ, limanı HUZUR’a emanet…
Hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…

Sevgiler,
Güçlü Metin

30 Ekim 2013 Çarşamba

RUHUNUZU VE BEDENİNİZİ ŞİFA SAATİNE AYARLAYIN

Ay Başak Burcu’nda hareket ediyor. Titizlik ve detay gerektiren her türlü işe oldukça müsait zaman dilimlerindeyiz. Merkür Rx sebebiyle YENİ olan şeylere BAŞLAMIYORUZ! Sadece ESKİ, YARIM KALMIŞ konuları TEKRAR ele alarak tamamlayabiliriz.

Ay-Merkür 60’Lık açısı iletişim konusunda destek göreceğimiz enerjileri hayatımıza getirebilir. Başak-Akrep aksında meydana gelen bu etkileşim sayesinde zihnin derinliklerinde kalan düşünceleri hayata taşıyabiliriz. Sözleşmeler, ortaklıklar, ticari ilişkiler yeniden gözden geçirilebilir.

Satürn-Merkür kavuşumu sayesinde sağlam zemine oturtularak doğru karar vermek mümkündür. Tüm bu etkiler ‘geçmiş’ hesapların borçlarının ödeneceği etkileri beraberinde getirecektir. Zihinsel anlamda ‘ARINMAK’ oldukça önemlidir. Çünkü düşünceler GERÇEK hayatımızda vücut bulurlar. Dolayısıyla DOĞRU DÜŞÜNCE DOĞRU HAYAT TEMASI şablonunu oluşturmamıza yardımcı olacaktır. Toplumsal bağlamda bakıldığında şehir planlamasında yeniden yapılanma çalışmalarına başlanabilir. Eski, köhnemiş(Satürn) yapılar yeniden proje bazında(Merkür) çalışılmaya başlanabilir.

Ay-Pluton 120’lik açısı eskiyen tüm düşünce kalıpları yıkılarak yeniden inşa edilecektir. Başak-Oğlak aksında meydana gelen bu etkileşim işlemeyen, çalışmayan eski düzen ve sistemin yıkılmasına işaret ediyor olabilir. Toplumun biriktirdiği ‘bilgi’nin yararlı bir dönüşüm için kullanılacağını söyleyebiliriz. Bilinçli bir toplum olmak için gereken adımları atabiliriz. Bireysel anlamda fikirsel dönüşüm sağlanacaktır. Aşırı baskılanmış, kısıtlanmış fikirler üzerimizde ağırlık yaratacaktır. Dolayısıyla konuşmaktan çekindiğimiz, üstünü örttüğümüz gerçeklerin ortaya çıkması söz konusu olacaktır. Ay’ın Balzamik evresinin etkilerini yaşamaya başladığımız bugünlerde ŞİFALANMA teması söz konusudur. Kilo vermek istiyorsak, zararlı bir alışkanlığı bırakmak istiyorsak yada maddi-manevi arınmak istiyorsa bu günü sağlam, kalıcı bir adım atmak için kullanabiliriz. NİYET ETMEK yeterli olacaktır.

 Ay-Mars kavuşum enerjisi agresif, hareketli ve eleştirel davranmamıza yol açacaktır. Bu agresif enerjiyi EGZERSİZ ve SAĞLIKLI beslenmeye başlamak için kullanabiliriz.

Ay-Venüs 90’lık enerjisi ilişkilerde mücadele enerjisini beraberinde getirecektir. Başak-Yay aksında gerçekleşen bu etki ilişkilerde yüzeysellik, derinlikten uzak, soğuk, eleştirel ve patavatsız olunabileceğini gösteriyor. Bu etkileşim tefekkür, sorgulama ve eleştirel bakış açısı için oldukça uygundur. Ayrıca, zararlı alışkanlıkların bırakılması için uygundur.

Akşam saatlerinde meydana gelen Ay-Jüpiter 60’lık enerjisi zorlayan, kısıtlayan etkilere Rabbin şifalı eliyle dokunarak hafiflik hissi yaşatacaktır. Başak-Yengeç aksında Rab Enerjisi sağlık sorunlarına Ya Şafi esmasını Hz. İsrafil’in kanatlarıyla sarıp yemyeşil huzuruyla şifalandıracaktır. Bugün ilahi irade Şafi esmasının nurlu enerjisiyle zararlı ve işe yaramayan, bedenimize zarar veren alışkanlıkları temizleyecek. Güneş-KAD kavuşum enerjisinin Akrep Burcu’nda meydana gelmesiyle eskinin tozlu ve kirli sayfalarında biriktirdiğimiz acı hatıralar Rabbin şifalı ellerinde Şafi esmasının aktive olmasıyla birer birer bedenimizden, bilinçaltımızdan arınarak saf sevgi ve ışığa dönüşecektir. Hasta olanlar, kötü alışkanlıkları olanlar, zihinsel ve ruhsal rahatsızlıları olanlar şifalanmaya niyet ederek akşam saatlerine dua, tefekkür, meditasyon ve derin düşünme tekniğiyle geçirerek zihin ve bedeninizi ŞİFA saatine ayarlayın…

Aşk yolunda sonsuz şifayla yeniden doğmak temennisiyle… En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini dilerim…

Sevgiler,

Güçlü Metin

29 Ekim 2013 Salı

İYİ Kİ DOĞDUN TÜRKİYE CUMHURİYETİ: 29 EKİM 1923 Ankara, Saat: 20.30

Bugün Sevgili #Türkiye’mizin astrolojik haritasını yorumlamak istiyorum. Solar Return ve Transit etkileri yorumlayarak Türkiye’mize astrolojik danışmanlık vereceğim(!) Ülkemiz bu yıl içinde Koç enerjisiyle hareket edecektir. Öncü davranışlar çerçevesinde yeniden yapılandığı bir süreçten geçtiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde olayların akışı kontrol dışında akacaktır. Dispozitör Mars’ın yerleşimiyle yıl boyunca memurlar, çalışanlar, polisler ve orduyla alakalı ciddi konuların gündeme gelecektir. Tüm çalışan kesimle alakalı ülke genelinde sorunlara sebebiyet vereceğini söyleyebiliriz.

Uranüs’ün 12.evdeki yerleşimi kollektif, derinden bir değişimin sinyallerini verirken. Devrimci hareketlerin kayıplara sebep olacağını göstermektedir. Uranüs ‘devrimci’ hareket, 12.ev(hapishane, hastane) gibi alanları yönettiğinden bu sene isyankar hareketlerin sonucunda pek çok hapis ve yaralanma durumuyla karşılaşılacağını söylemek mümkündür.

Uranüs-Pluton 90’lık açısı mücadele edileceğine işaret ediyor. Uranüs Koç(savaşan devrimciler) Pluton Oğlak(eski ve köklü yöneticiler) olarak yorumlanırsa bu sene ciddi şekilde güçlü erk sahipleri tarafından baskılanacak devrimci hareketlere şahit olacağımızı söyleyebilirim. Bu savaşta otorite figürlerinin güç sahibi olduğunu söyleyebiliriz.

Tüm bunlara ek olarak; bu etkileşim kitlesel ölümler, patlamalar, doğa olaylarıyla yakından alakalıdır. Deprem, yangın, sel gibi doğa olayları hem dünya hem ülkemizde karşımıza çıkacaktır. Güç sahipleriyle ilgili KADERSEL kayıp enerjilerine oldukça açık bir dönemdeyiz. Gücün dönüşmesi, el değiştirmesi muhtemeldir. Güç ve otorite figürü olarak gördüğümüz kişilerle alakalı kayıp, hastalık gibi haberler durumlar ortaya çıkabilir.

Ülke genelinde finansal(8.ev) konularda ciddi maddi krizler konusunda herkesi uyarmak isterim. Kredi, faiz, ödemeler, borçlar, vergiler ülkemizi ciddi şekilde zorlayacaktır. Etnik ve köken temalı ayrışmalar, kavgalar yoğun olarak yaşanacaktır. Biz Bir’iz Biz Kardeşiz Unutmayalım! Aniden çok fazla kayıp ve ölüm yaşayacağımız bir yıla girmiş bulunuyoruz. Bırakmaktan korktuğumuz herşeyi kaybediyoruz.

Sağlık sektörüyle alakalı önemli gelişmeler meydana gelebilir. Öte yandan; ilaç zehirlenmeleri ve sel baskınları çok yoğun yaşanacaktır. Tüm bu etkilere rağmen millet olarak iyimser bir yapı sergiliyor olacağız. Zor enerjiler mevcut.

Ay-Venüs 120’lik açısıyla kadın haklarıyla alakalı önemli adımlar atılacaktır. Kadınlar sahne önünde, hukuksal konularda söz sahibi olacaklar. İlişkiler konusunda çok fazla boşanma haberi duyabiliriz. Çünkü, Aslan-Yay aksında meydana gelen uyumlu akış aşırı ÖZGÜR bir temayı ilişkilerimize sokacaktır.Eğlence sektörü çok fazla gündeme gelebilir. Uluslar arası sanat yada spor başarılarına imza atabiliriz.

Güneş-Neptün 120’lik açısıyla kimliklerimizin dağılacağı, şifalı bir sürecin içerisine girdiğimiz söylemek mümkündür. Ruhsal konular ve mistik enerjilerin sürekli etkisi altında hissediyor olacağız. Biwheel tekniğiyle transit etkilere baktığımda ise, Solar Return haritayı destekler enerjileri veriyor.

Pluton-Pluton karşıtlığı ciddi bir zorlanma enerjisi getirecek. Oğlak-Yengeç aksında oluşan bu açılanma Dünya ve özellikle ülkemizde sistemin çöküşünü ve ölümünü anlatıyor. Düzenin, kuralların, kapitalist sistemin ortadan kalkacağı bir sürece doğru hızla ilerliyoruz.

Bu süreçte gereksiz olan herşey doğal bir akışla ortadan kalkacaktır. Sadece gerekli olan şeyler hayatta kalacaklardır.

Bu etkileşim müzmin doğa olaylarına davetiye çıkartıyor. Doğal felaketler yaşanabilir. Dini konularda ciddi reform sayılacak fikirler ön plana atılacaktır. Ne yapmalısın TÜRKİYE’m? Kadersel olayların yaşanacağı süreçlerden geçiyor olduğumuz bir gerçek.

Düzen ve sistemin kökten değişime uğrayacağı, bazı kişilerin hastalık ve hapis olaylarıyla sınanacağı ayrıca dini reformların dile geleceği bir süreçten geçiyoruz. Huzurlu olacak mıyız? Sorusuna net bir yanıt vermek gerekirse huzurların kaçacağı bir noktadayız.

Ülke ve dünya insanları olarak uzun süredir umursamaz, kalbi taş bağlamış bir halde yaşam yolculuğumuzda sevgi ve saygıyı kapalı rafların içine sakladık. İlahi irade olan yüce Rabbin bir parçası olduğumuzu unutarak et bedenlerin içine kendimizi hapsettik. Yaşadığımız senaryoyu hazırlayan bizleriz. Bilincin değişmesi, kalbin ruhun nefesiyle dolması önemlidir. Her nefes alışımızda HU der gibi bıraksak kalbimizdekileri HAKTAN HALKA misali özgürce…

Eleştirdiğimiz, kötü dediğimiz herşey ve her kişi KARMA borcunuzda karşınıza çıkan bilge öğretmenlerdir. Bize kolaylık sağlayan hiçbir durum, kişi veya olay ilerlemeye yardımcı olmaz. Zorlayan enerjiler tekamüle ulaşma adımlarına destek olur. AFFETMEK ve BIRAKMAK yaşanacak durumları yumuşatabilir, Sadaka belayı defedebilir. En önemli sadaka ise kalbinizin sadakası O’nu asla es geçmeyin. İyi yada Kötü yoktur ‘OL’ emri vardır. Tüm OL emrini verip yarattığın insanlarını, büyükten küçüğe, yöneticisinden halkına saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Biz kardeşiz, biz Bir’iz ve birlikte güzeliz... En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim...
Nice mutlu seneler TÜRKİYE, İYİ Kİ DOĞDUN… 
Sevgiler,
Güçlü Metin

#29EkimCumhuriyetBayramıKutluOlsun
#İyikiDoğdunTüriyeCumhuriyeti

28 Ekim 2013 Pazartesi

KORKMA; İLAHİ FARKINDALIĞI YAŞA-KURTULMAYA NİYET ET-GÜLÜMSE!

Ay-Merkür 90’lık açısı iletişim sorunlarına sebep olacaktır. Merkür Rx halinde olduğundan iletişim sorunları daha da gözle görünür bir hal alacaktır. Söylenen sözlerin yanlış anlaşılması, sözleşmelerde aksaklıklar, ödemeler, vergi, kredi ve her türlü başkasından gelen kaynaklar konusunda ciddi problemler yaşayabilirsiniz. Kredi kartı ödemelerinizi hatta tüm kaynak ayırdığınız şeyleri tekrar kontrol etmenizi öneririm. Aslan-Akrep aksında oluşan bu etkileşim Aslan’ın ortada kalma, artistik davranış modelleri ve açık sözlü haline baskı unsuru oluşturacaktır. Şüpheci, takıntılı ve güvensiz bir düşünce yapısını ortaya çıkartacaktır.

Burada altını çizmek istediğim konu şu; gezegen enerjileri ZİHİNSEL düşünce yapımızı net şekilde etkilediğinden düşünceler eylemleri tetikliyor. Bahsettiğimiz etkiler tüm insanlık için geçerli olduğundan bir düşünce yapısının aynı kanaldan toplu yayın yapması sonucu iletişim sorunlarına davetiye çıkartıyoruz. Tüm bunların üstüne Satürn-Merkür kavuşumu korkuları su yüzüne çıkartıyor. Bireysel ve toplumsal korkular bizi hata yapmaya sevk ediyor.

Bu yazıyı okuyan SEN bu korku kanalının FARKINDA ol ve oradan KURTULMAYA niyet et. Astroloji tam bu noktada kişiyi uyandırarak kendine getirir. Olacakları değiştiremeyiz fakat verdiğimiz tepkileri değiştirerek olayı bambaşka bir tarafa çekebiliriz. Mesela; ödemelerde bir sıkıntı varsa olay büyümeden kontrol altına alabilirsiniz. Yada bir sözleşme yapmadan önce bu yazımı okuyarak avukatınla görüşerek yeniden maddeleri gözden geçirebilir, gerekiyorsa Merkür Rx sonrası sözleşmeni yapabilir veya kredi çekeceksen biraz daha bekleyebilirsin(!) İşte burada astrolojiden bu şekilde fayda sağlayabileceğinizi anlatmaya çalışıyorum.

Satürn-Merkür kavuşumu depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyeteleri açığa çıkartır. Bu noktada ZİHİN sistemini yeniden kodlayabiliriz. İlahi sistem tüm korkulardan genişlik hissini yaratarak kurtulabileceğimizi söylüyor. Günün genel etkileri dengelenmesi açısından Ya Basıt esması çekilebilir. Geçmişten gelen bir haber almak mümkündür bu dönemde. Yarım kalmış her türlü Şey’in tamamlanması unsurunu içerir Merkür Rx. Güneş-Neptün 120’liği devam ederken arınmak, temizlenmek ve KİMLİĞİN KİMLİKSİZLİĞİ ile O olmak için yine oldukça uygun zaman dilimleri mevcut. BEN dediğiniz KİMLİK sıfatlarını tamamen bir kenara koyun. Sen Çekil Aradan Ortaya Çıksın YARADAN! Ben zannı ortadan kalkınca korkulanın aslında kendi yarattığımız fikirlerin toplamı olduğunu görürüz.

Ay-Venüs 120’lik açısı ilişkilerde olumlu gelişmelerin habercisi niteliğinde bir etki sunuyor. Aslan-Yay aksında oluşan bu etkileşim ilişkilerde açıksözlü, mert, atak, tutkulu, enerjik bir yapıyı beraberinde getirecektir.

Aynı zamanda Merkür-Satürn kavuşumunun Ay Aslan’a zarar verdiğini hatırlatmak gerekir. Tüm bu ilişki teması açıksözlülükten patavatsızlığa, mertlikten namerde, ataktan pervasıza, tutkuludan hırslıya, enerjiden agresyona doğru bir seyir çizebilir. Rahat akışı kesen ve ilişkilerde ciddi şekilde zorlanmaya gireceğimiz dönemlere doğru hızla ilerliyoruz.

Dolayısıyla bugünü ilişkinizdeki sorunlar, geçmişten(Merkür Rx) kalan üstü örtülmüş sorunları ele alarak halletme yoluna gitmenizi öneririm. Neptün-Mars 180’liği kitlesel ve bireysel bazda zehirlenme, dikkat dağınıklığı, agresyona dayalı sinir ilaçlarından gelecek zararlar, su ve sel baskınları, boğulma, gaz zehirlenmeleri ve psikolojik dağılma, intihar vakalarında genel anlamda bir artışa neden olabilir.

Uranüs-Pluton exact 90’lık açısı ciddi toplumsal olayların ortaya çıkabileceği dönemlerde olduğumuza işaret ediyor. Hem dünya hem ülkemizde devlet, yönetim sistemi, iktidar gibi temaların ciddi bir eleminasyon sürecinde olduğunu söyleyebilirim.

Özellikle; kitlesel ölümler, patlamalar, skandallar, gücün ciddi bir dönüşüme uğraması söz konusu. Ülkemizde veya dünyada göz önünde olan kişilere suikast, saldırı haberleri duyabiliriz. Geçmişten gelen (Merkür Rx Akrep) gizli kalmış bir konu aniden ortaya çıkabilir.

Çok zor dönemlere giriyoruz(!) İnancı ve kalbi sağlam olanların atlatacağı, TEKAMÜL edeceği zaman çarklarının hızla çalıştığı günlerdeyiz. Kemikler, dizler, ayaklar, tansiyon problemleri, şeker aniden ortaya çıkabilir. Korku enerjisini Sevgi enerjine dönüştürerek ilahi farkındalığın aydınlık kanalının frekansına geçelim. İlahi Farkındalık tüm ZANları aradan kaldırıp gülümseyerek O’na bakmaktır.

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
Sevgiler,
Güçlü Metin

27 Ekim 2013 Pazar

RAHMAN VE RAHİM ENERJİLERİNDE DENGESİZLİK: DIŞTA BEN İÇTE O; HERYERDE ‘O’!

Ay-Güneş 90’lık açısıyla eril-dişil enerjiler birbirleriyle mücadele haline etmeye devam ediyor. ‘Ben’ zannı içerisinde hareket etmek kibir, ego ve narsist bir ruh yapısına doğru sürüklenmemize sebep oluyor.

Aslan-Akrep arasında GÜÇ çekişmelerini ortaya koyuyor. Tek ve gerçek gücün O olduğunu anlamadığımız sürece mücadele ederek çekiştiğimizin aslında Dışta Ben İçte O olduğunu görmemiz gerekiyor. Rahman ve Rahim enerjilerinin doğru akışında bozulma sonucu ortaya çıkan bu enerji dengesizliği eril-dişil enerjinin orantılı kullanılması suretiyle ortadan kaldırılabilir. Yanlış bilinç kodlarının ortadan kaldırılması gereken bir süreçteyiz(!) Etkiler öğlen saatleriyle birlikte azalıyor.

Ay-Uranüs arasındaki 120’lik etkileşim ani gelişen, sürpriz olaylara işaret ediyor. Burada olumlu yada olumsuz bir durumdan bahsedemiyoruz. Kalp ve damar rahatsızlıkları, tansiyon, felç vs… gibi durumlara DİKKAT etmenizi öneririm.

Aslan-Koç aksında meydana gelen bu etkiyle sıradışı, farklı eğlencelerden zevk alabiliriz. Gösteriş maksadıyla yapılacak hareketlerden uzak durmamızı öneririm. Günün genel teması hareketli, enerjik bir ruh halinde hissedebileceğimiz etkileri barındırıyor.

Ay-Satürn 90’lık enerjisi duygusal bastırılmışlık, kısıtlanmışlık duygusu yaratacaktır. Güneş-Neptün 120’lik etkisi dua, ibadet ve tefekkür için çok uygundur. Toplumsal bilinçaltından gelen tüm bilginin süzülerek bütünün hayrına edilecek DUA enerjisinin kabulünü anlatıyor. Sanatsal beceriler ve yaratıcı etkiler oldukça yoğun şekilde hissediliyor olacak. Rabbin şifalı elleri sağlığımızı, kimliğimizi ve ruhumuzu nurlandırıyor. Işık ve sevginin içerisinde karanlık barınamaz.

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
Sevgiler,
Güçlü Metin

26 Ekim 2013 Cumartesi

BEN-İM:BIRAKAMADIKLARIMIZ KADAR FAKİR; BIRAKABİLDİKLERİMİZ KADAR ZENGİN:YOK-UM


Gökyüzü kapılarını sonsuza kadar açarak gönül kapısının sarayına girmemiz için bekliyor. Güneş-Neptün 120’lik açısının etkisiyle kollektif iradenin gücünden faydalanarak DUA enerjisini aktive edeceğimiz olumlu etkiler ortaya çıkıyor.

Akrep-Balık aksında oluşan bu derin enerji ‘BIRAK-TESLİM OL’ temasını içeriyor. Hayatın ‘BEN’ diyerek başladığımız ZAN ETMEYE başladığımız –İM diyerek SAHİP OLDUĞUMUZ sınav sahnesinde bırakamadıklarımız kadar FAKİR; bırakabildiklerimiz ölçüsünde ZENGİN bir sonsuz hayat yoluna hareket ediyor olacağımıza eminim.

Ay-Jüpiter kavuşumuyla bu güzel etkinin altı son kez BOLLUK ve BEREKET sahibi HAKK’ın kalemiyle çiziliyor. Duygusal derinlik mantığın soğuk kalelerinde uzaklaşıyor çünkü Ay sahip olduğu özellikler nedeniyle: BİLİNÇ’tir. Bilinç, biriktirdiğimiz anıların toplamının sonucudur. Ay duygularımızdır. Burada günün genel temasında mantık ötesi bir hissedişe meyledeceğimizi söyleyebiliriz. Aşırı duygusal tepkiler verebilir olayları içinden çıkılmaz bir hale sokabiliriz DİKKAT!

Tüm etkilerin sonrasında Ay akşam saatlerine kadar başıboş bir serseri mayın misali tek başına hür ve özgür hareket etmeye başlıyor. Ay Boşluk’ta dediğimiz bu süre zarfında yeni olan bir girişime başlamak uygun olmaz.

Ay Yengeç temasını hayatlarımızda kullanabiliriz. Evimiz, ailemiz, geçmişimiz önem kazanır. Yarım bıraktığımız bir tadilat işimiz varsa onu yaptırabiliriz. Ailemizle yarım kalan DUYGULAR tamir edilebilir. Zira gönül sarayını tamir etmek evimizi tamir etmek kadar önemlidir. BIRAK-TESLİM ol teması gereği olumsuz duygu durumların sıyrılma zamanı. Ay Yengeç dönemlerinde uzun süredir ziyaret etmediğimiz aile büyüklerimizin mezarlarını ziyaret edebileceğimiz gibi GEÇMİŞ’ten ders çıkarmak mahiyetinde tarihte yaşamış büyük zatların hayat hikayelerini okuyabiliriz. Hatta kabristanlarına giderek DÜNYA HAYATI’nın kimseye kalmadığını anlayabiliriz.

Akşam saatlerinde Ay’ın Aslan Burcu’na geçmesiyle evden çıkarak SAHNE’de yerimizi alıyoruz.
Ay Aslan Burcu’nda yerleştiğinde isteklerimizi güçlü şekilde talep edebilir. Ego ve benliğimizi sahne önünde insanlara sunabiliriz. Bu etkileşim eğlence, sanatsal aktiviteler ve hobilerimizle ilgilenmek için çok uygundur. Ruhumuzun çocuk tarafları ortaya çıkar. Ay-Güneş arasında meydana gelen 90’lık açıyla kimlik krizleri yaşanabilir. Toplumsal bağlamda otorite figürleri(Güneş) ve halk(Ay) arasında gerginlik yaşanabilir. Gizli kapaklı konuların gün yüzüne çıkması olasıdır. Aynı zamanda eril-dişil enerjilerin uyumsuzlukları ortaya çıkacağından kadın ve erkek ilişkileri bozulabilir. BEN mücadelesi devreye girebilir. İş yerinizde yada evinizde yaptıklarınızın takdir edilmediği ZANnına düşebilirsiniz. Akıl ve Duygular arasında denge kurmak güçleşir. İrade(Güneş) dışı(Ay) gelişecek agresif durumlar yaşayabiliriz.

En güzele emanet olun hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
Sevgiler,
Güçlü Metin

25 Ekim 2013 Cuma

O GÖKLERE ‘SENİ SEVİYORUM’ YAZDI: ‘İKRA’ İNŞA ALLAH

Ay Yengeç Burcu’nda ilerlemeye devam ederken aile, millet ve vatan sevgisi temaları kendini ortaya koyacaktır. Evimiz ve sevdiklerimizle meşgul olabiliriz.

Ay-Satürn 120’lik açısı duygusal istikrarın sağlanacağı koşulların hayatımıza gireceği etkiler konusunda bizlere göz kırpıyor. Ay(duygular) okyanusta dalgalanan bir sal misali kıyıya demir atacak(Satürn). Karma’nın lordu bizlere tüm geçmiş konulardan ders çıkaracak etkin bir Dünya sahnesi hazırlayacak.

Bu anlattığım çok önemli(!) Çünkü, Satürn aynı zamanda yaşadığımız DÜNYA GERÇEKLERİ’dir. Bu sayede, tüm bu gerçekliğin içerisinde ilahi iradenin zenginliğini anlama, kavrama ve idrak etme yeteneklerimizi artış meydana gelecek-keza Ay-Merkür 120’lik mevcut göklerde- Duygusal geçmiş yeniden yapılanarak sağlam bir zemin için taş, toprak harç edilerek çimento hazırlanıyor çünkü geçmiş BİLİNÇ ölüyor FARKINDA mısınız?

Veya Satürn Akrep yeniden hayatımızı İNŞA ALLAH diyerek İNŞA EDİYOR(!) Elinizde ne varsa o malzemeden(!) Altınsa altın, gümüşse gümüş, taşsa taştan… Yaptığınız maddi ve manevi çalışmalardan kalbinizde kalanı toprağa serme sonra da üzerine YENİ BİLİNCİ İNŞA ALLAH diyerek İNŞA ETME zamanı…

Ay-Merkür arasındaki 120’lik olumlu akış sayesinde iletişim kurma kabiliyetimiz artacak. KALB AKILLA dans edecek tabi burada gözden kaçmaması gereken önemli bir unsur var. Yengeç-Akrep aksında meydana gelen bu dansta değerli Merkür Rötar’da ve Akrep Burcu’nda… Anlayacağınız anlatamıyor, konuşamıyor, ifade edemiyor yada bunların hepsini gayet bilinçli bir şekilde YAPMAK İSTEMİYOR malum Pluton için daha içi, derinin en derini…

Türkçe meali: Kalpten zihne ektiğiniz neyse dün ve bugün YARIN onlar dile gelerek sizin gerçeğiniz olacak… BİLİNÇ İNŞA olurken(Satürn) diliyle söyleyerek zihin(Merkür) mühürlüyor tüm bu yeni algı düzeyine hayatlarımıza. Ektiğimiz NEYSE O! Güneş-Neptün’le 120 derecelik muazzam bir akışı meydana getirecekler. Aşkın sınırları bu Dünya boyutundan öteye taşar. Tüm birliğin inancını algılayabilme kapasitemiz anlamlı bir şekilde artarak birey olma kabiliyetimizi tüm birliğin hayrına kullanabiliriz. Dua, meditasyon, tefekkür için çok uygun zaman dilimleridir.

Neptün’ün bu açılanması ilahi irade(Güneş) sayesinde yaratıcı yaratım enerjisini harekete geçirecektir. İlahi Yaratım sayesinde şimdilerde KUANTUM dedikleri DUA enerjisini aktive edebilir, O’na doğru ilahi bir kanal oluşturabiliriz. Burada tüm bu çekim aktivasyonunu doğru kullanmanın anahtarı: BÜTÜNÜN HAYRINA KENDİN İÇİN İSTEMEKTİR! Ay-Jüpiter kavuşum etkisiyle hayattan beklentileri yüksek ve her şeye rağmen ümidini yitirmeyen bir ruh haline bürünmemizi sağlayarak DUA’nın KABULÜ İÇİN SAF BİR KALPLE İNANMAK noktasında tüm mekanizmayı tamamlıyor. ALLAH göklere SENİ SEVİYORUM yazmış olsaydı kullarına ancak böyle bir gökyüzü konumlanması olabilirdi(Teşbih’te hata olmaz ALLAH’a sığınırım)….
Tüm bu ilahi düzeni değerlendirebilenlerden olmamızı dilerim… Yüce Rabbin yeni bilinç kapılarında zihnin anahtarlarını doğru kapıları açmak için kullanmamızı temenni eder, sizleri en güzele emanet ederim… İNŞA ALLAH!

Sevgiler,
Güçlü Metin

24 Ekim 2013 Perşembe

CAN-I DERUNDA HİSSETTİĞİNİZ İLHAMLARI BİLİNÇLİ İDRAKIN AYDINLIK ENERJİSİYLE HAREKETE GEÇİRİN!

Ay duyguların nihai temsilcisi Yengeç Burcu’nda hareket ederken merhamet, sevgi, bağlılık ve anne temalarıyla özdeşleştirilir.

Ay-Güneş 120’lik açısıyla ilahi irade şefkatli elleriyle halka uzanıyor. Güneş’in yaşam veren enerjisi kalbimizi ısıtıyor. Kimliğimizi kaderimize yansıtarak kadersel yolumuzu aydınlatan Allah’ın Nur esması aktive olacaktır. Rahim ve Rahman kuvvelerinin uyumlu akışı sayesinde eril-dişil enerjiler dengelenecek. Erkeğin ‘kuvveti’ kadının naif yapısıyla dengeli bir akış içerisinde olacak. Aynı zamanda başarmak, kendimizi göstermek istediğimiz her türlü konuda kendimizi ifade edeceğimiz durumların ortaya çıkmasına müsait etkiler günün genelinde mevcut durumda. Otorite figürleri ve yönetici konumundaki kişilerin desteklerini alabiliriz.

Yengeç-Akrep aksında meydana gelen bu akış aynı zamanda ruhun dönüşüm enerjisini yoğun şekilde aktive edecek. Kimlik ve ego(Güneş) mezara(Yengeç) girecek diyebiliriz. Ego’nun Ölüm’ü aynı zamanda ZAN perdesinin ortadan kalkmasına yardım eder. Bu açılanma ülkemizde tanınmış veya önemli bir kişinin ölümüne işaret edebilir(!) İDRAKIN aydınlattığı kimliğimizle sahip olduğumuz tüm mevcudiyeti harekete geçirebiliriz.

Ay-Neptün 120’liği kollektif bilinçten gelen yaratıcı enerjiyi kullanabiliriz. Dua, tefekkür, meditasyon, zikir gibi çalışmalar yaparak içimizdeki aşkın engin sularında yüzebilir, dileklerimizin gerçekleştiğini görebiliriz. Bugün ağzımızdan çıkanların şaşırtıcı bir şekilde maddesel boyutta gerçekleştiğine şahit olabiliriz. İlahi olan aşkınlık boyutlarında benliğimizi kurban etmeli, derinleşerek CAN’da varolan ‘HALEF’ gücünü İNSAN-I KAMİL olana yaraşır bir şekilde HAKKıyla kullanabilmeliyiz.

Ay’ın genel teması ‘BIRAKMA ve DÖNÜŞÜM’ (!) Toplumsal anlamda İRADE gücümüzü kullanarak ideallerimizi hayallerin kristal parlaklığına(Neptün) bırakabiliriz.

Ay-Mars arasında meydana gelen destekleyici enerjiler yardımıyla rahatlıkla harekete geçebilir, gücümüzü sağlam bir enerjiyle ortaya koyabiliriz.

Akşam saatlerine doğru Ay-Pluton 180’liği güç savaşlarını ortaya çıkartabilir. Aşırı gelenekçi ve milliyetçi grupların saldırı haberlerini duyabiliriz. ‘Sen çekil aradan ortaya çıksın Yaradan’ misali can-ı derunda hissettiğiniz ilhamları(Neptün) bilinçli idrakın(Güneş) aydınlık enerjisiyle harekete geçirin(Mars)

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…
Sevgiler,
Güçlü Metin

23 Ekim 2013 Çarşamba

SEVGİLİ ‘ÖLÜM’ SELAM OLSUN SANA; BA’S ET BİZLERİ KARANLIĞIN AYDINLIĞIYLA: GÜNEŞ AKREP BURCU’NDA

Günün en önemli gelişmesi Güneş DERİNLİĞİN sembolü Akrep Burcu’na geçti!
Akrep Burcu DÖNÜŞMEK ile doğrudan bağlantılıdır.

Pluton’un mağrur ve acımasız savaşçısı som gerçeklerle yüzleştirdiği için insanlar tarafından çok fazla sevilmez. Oysa, karanlık olmasa aydınlığın kıymeti bilinemez.

ÖLÜM teması doğrudan Akrep Burcu’yla ilişkilidir. ÖLÜM yeniden BA’S olacağımız durumları hayatımıza çekmemize yardım eder. Psikolojik olarak baktığımızda insanoğlunun en derinde yatan temel korkusu: ÖLÜM’dür. Ölümün soğuk ve buz kesen güçlü enerjisi insanın daha çok çalışmasına, emek vermesine ve Dünya hayatına daha çok bağlanmasına sebebiyet verir. Oysa, Akrep Burcu’nun bahsettiğim ‘ÖLMEYECEKMİŞ GİBİ ÇALIŞMAK’ teması O’nun karanlık yüzünü yaşatır bizlere. BIRAKMAK enerjisini deneyimlediğimiz ölçüde Cehennem’in ZAN perdesiyle örtülü kapısından Cennet’in HUZUR dolu bahçelerine yürüyebiliriz. Nasıl mı?

Benlik ve bilincin sürekli ölmesi DÖNÜŞEN ruhun FARKINDALIK bilinci ölçüsünde deneyimleyeceği SIRAT’ın kıl kadar ince kılıç kadar keskin köprüsünden geçerek ulaştığı yolda sırtındaki yükleri BIRAKMAK cesaretini gösterdiği ölçüde ulaşılabilecek bir AMAÇ’tır. Akrep Burcu denince herkesin tüylerinin ürpermesi Pluton’un hayatın gerçeklerinin bu derece farkındalığında olarak bizlere tehlike, kayıp, kriz gibi keyfimizi kaçıran durumlarla yüzleştirmesidir. Akrep Burcu sizlere BIRAKMAK nın dayanılmaz hazzını yaşatabilir. 1 Ay boyunca tüm bu anlattığım Akrep Sembolizmi’ni dolu dolu yaşıyor olacağız. Karanlık savaşçı Pluton, Ölüm meleği Azrail’in kılıcını çektiği zaman ruhun nefesini kesecek kadar heyecan, macera ve bilinmeyene olan yolculuğu yaşayacağımız nihai sonucu bizlere Dünya hayatında yaşatır.

Bu ay içerisinde yaşam enerjisi Güneş NEFSİN en aşağılık katına inerek orada dolaşacak. AHLAKSIZLIĞIN AHLAKINI yakin ederek BİZE AYNA TUTUCAK(!) Tutku, şehvet, hırs, kin, gaddarlık vs… gibi tüm esma manalarını aşikar ederek Hakk’ın varlığını gözler önüne serecek. Tam bir NEFS mücadelesi yaşanacağını söyleyebilirim. Canlı bir ameliyat masasında atan bir kalbi elinize alarak içinde CAN’ın atışını hissettiniz mi? Yada Ölüm’le burun buruna gelerek hissettiğiniz korkunun tüm iliklerinizi ve kanınızı dondurduğu anda NEFES’inizi takip ettiniz mi? İşte Akrep teması tam bu anlarda yaşanan CANLI kalma güdüsü ile doğrudan alakalıdır. Bir seri katilin tutkuyla öldürdüğü cesede baktığında yüreğindeki tutkusunun hazzı misali ‘acılı ve kanlı’ dır. Tüm bahsettiğim temalar Akrep Burcu’nun yaşayan enerjisini biraz olsun anlatabilmiştir umarım. Yada en çarpıcı olan: Cesedin toprağa konduğu AN’da insanlar uzaklaştıktan sonra DİRİLMESİ fakat sesinin duyulmayışıdır. İşte Akrep bizlere hayatı bu şekilde deneyimlendirir.

Oysa, Gerçek Alem’e BA’S olan RUH kabir azabını ALLAH’ın şekillendirdiği ölçüde çekerek AHİRET hayatına geçer(!) Cinayet işleyen adamın bizlere yaşattığı korku ve endişenin temel kökeni tamda bu sembolikle oldukça benzer. Zaten Dünya hayatı üzerinde İYİ yada KÖTÜ yoktur. SADECE: NEFES alan ruhun FARKINDALIK ölçüsünde tüm BEN dediklerini BIRAKARAK tekamülü ölçüsünde BERZAH alemine sonrasında sonsuz yaşam alanı olan AHİRETE intikali gerçekleşir. Huzuru, ÖLÜM’ün soğuk nefesinde bulmak tamda bu’dur. İslam büyükleri ÖLÜM anını ‘düğün gecesi, bal, şerbet’ tanımlarla dile getirmeleri tamda bu sebepledir. Halk olan bedenden HAK olana yolculuktur…

İşte Akrep Burcu’nun SOM GERÇEKLİĞİ tam bu duygulara benzer. BEDENİ bırakmak acı, PARAyı bırakmak acı, BEDENİ ZEVKLERİ bırakmak acı… Tüm bu ıstırap kapılarının anahtarı acımasız karanlık savaşçı PLUTON! Pis, ahlaksız, karanlık, derin acılar ve kayıplar, nefret, kin gibi duygularla karşılaştırarak ARINDIRAN sevgili PLUTON selam olsun sana… Çünkü birine KİN duyuyorsak kendimize, NEFRET ediyorsak kendimize, ÖLÜM’e ağlıyorsak kendimize, AHLAKSIZ şeylere ilgi duyuyorsak kendime zarar verdiğimizi deneyimleten ACININ en korkunç yöneticisi, NEFSİN en ahlaksız Prensi mitolojinin Hades’i, İslam’ın Nefs yada diğer dinlerin İBLİS, ŞEYTAN VS… dediği şey olmasaydı AYDINLIK deneyimlenemez ve yaşanamaz. ARINMAK için YANMAK gerekir…

Akrep Burcu bizlere SEVGİLİ ÖLÜM’ün soğuk nefesini yaşatarak en derin korkuların senaryosunu an be an yaşatırken hep beraber ÖLMEDEN ÖLMEYİ deneyimleten Akrep Burcu’na teşekkür edelim. Gerçeklerin acısını Yalanın kirli ellerine tercih edelim…BA’S eden Yüce Rabbin emniyetLİ kollarına emanet olalım…

Sevgiler,
Güçlü Metin

22 Ekim 2013 Salı

FİKİRSEL SAKARLIK ÜSTÜ BİLGİ KİRLİLİĞİ: DAĞILMAYA HAZIR MISINIZ?

Ay İkizler Burcu’nda hareket ediyor. İletişim konuları hepimizin hayatında ön planda olacak. Ay-Mars 90’lık açısıyla agresif ve hareketli olabiliriz. Dolandırıcılık, sahtekarlık ve dedikodu gibi konuları gündeminize getirebilir. Aşırı hareketlilik sakarlık ve kazalara sebebiyet vereceğinden DİKKAT etmekte fayda var. Bu etkileşim Merkür tarafından yönetildiğinden daha çok ‘FİKİRSEL SAKARLIK’ söz konusu olabilir. Hareket geçiren bir açılanma olacağından uzun zamandır isteyip yapamadığınız bir hobiniz varsa bunlarla ilgili başlangıç yapmanız olasıdır.

El sanatları, medya ve edebi konularla alakalı bir kursa başlayabiliriz. Ayrıca pazarlama, reklam yada satmak istediğimiz fikir, konu yada alternatif bir başka şey varsa bunlarla alakalı başarılı sonuçlar alabiliriz. Zorlayıcı enerjiler bizi harekete geçirir. Ay-Uranüs 60’lık açısıyla ani gelişen olayların zeminini hazırlayacaktır. İkizler-Koç aksında oluşan bu etkileşim medya ve iletişim kanalıyla oluşacak sürpriz bir etkiye işaret ediyor. Sosyal medyada yayılan bir konunun gündem yaratması söz konusu olabilir. Skandal mahiyetinde gizli kalmış ve toplumu ilgilendiren önemli gelişmeler gündemi meşgul edebilir.

Ay-Neptün 90’lık açısı hem bireysel hem toplumsal temelde kayıp enerjisini bizlere hissettirebilir. Dalgınlık, unutkanlık yada hayallere dalarak gerçeklerden uzak idealler benimsenebilir. Sıvı ve suyla alakalı problemler yaşanabileceği gibi ilaç zehirlenmelerine DİKKAT etmenizi öneririm.
Ay-Venüs 180’lik açısı ilişkilerde zorlanmaya işaret ediyor. İkizler-Yay aksında oluşan bu açılanma her türlü ilişkide yüzeyselliği beraberinde getirecektir. Günün genelinde BİLGİNİN YAYILMASI teması üzerine inşa edilen açılar mevcut. Burada İkizler ‘iletişim’ Yay ‘Vicdan’la doğrudan alakalıdır. Hatta Yay yazılı olan herşeyi anlatır. Aynı zamanda Merkür Rx halinde olduğundan BİLGİ KİRLİLİĞİ’nin yaşanabileceği durumların ortaya çıkacağını bizlere anlatıyor. İletişim kanallarından alınan haberlerin doğruluktan uzak yada spekülatif olma ihtimali oldukça yüksek.

En güzele emanet olun hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…
Sevgiler,
Güçlü Metin

21 Ekim 2013 Pazartesi

MERKÜR GERİLEMESİ AKREP BURCU’NDA: ZİHNİMİZİ 'KRİZ'LE ARINDIRMA ZAMANLARI

Hayat akıp giderken zihnimiz sürekli hareket halinde DÜŞÜNÜYORUZ ÖYLEYSE VARIZ diyoruz. Bu noktada iletişim konularını denetleyen MERKÜR devreye giriyor. Merkür olmasa ağzımızı açamaz iki çift laf edemez hatta anladıklarımızı idrak edemeyebilirdik. Hepimiz durup dinlenme ihtiyacı duyarken Merkür’de yılın belli dönemlerinde kendine mola verir. Gerilemesi lafın gelişi sadece hızını yavaşlatır. Ve geçmiş, bugün ve yarının hesabını vermemiz için bizlere fırsat sunar.

Ben Merkür Gerilemesi demek istemiyorum: MERKÜR KENDİNİ DİNLİYOR GÖZLERİ KAPALI-MERKÜR DİNLENİYOR- diyorum çünkü durum aynen bu’dur(!) Hepimiz yaşamlarımız içerisinde milyonlarca fikri zihinlerimizden geçirir, iyi, kötü, yalan, nefret, kin vs… gibi duyguları defalarca kafamızda belli odacıkların içerisinde koyarız. Tüm düşüncelerimizden belli sonuçlar elde eder ve İDRAK ettiğimizi sanabiliriz(!) Hatta İDRAK etmişte olabiliriz(!)
Şimdi burada önemli bir konuya değinmek gerekir: İDRAK-MERKÜR DİNLENCESİ arasındaki bağlantı nedir? Diyebilirsiniz. Yanlış yada Doğru sonuçlara varmak hayatımızın muallakta kalan KADER yoluna karar verirken ÖNEMLİ bir olgudur. Merkür Dinlenirken bizlere ‘İÇSEL’ bir şans tanır kararlarımız hakkında. İdrak ettiğimiz yada İdrak ettiğimizi düşündüğümüz konuyu karşımıza getirir. Sonra konuyu tekrar düşünmemiz için FIRSAT SUNAR bizlere(!)

İşte bu sebeple; Merkür Dinlencesi=AN’da olmayı getirir. Geçmişten gelen yarım kalmış, tamamlandığını düşündüğümüz FAKAT eksik kalan tüm konularla yüzleşmemize yardımcı olur. Bu yönüyle Merkür Dinlencesi çok HAYIRLI bir etkidir. Çünkü bize NEFES alma hakkı tanır. Zihnimiz yavaşlar, düşünceler derinleşir. Tek bir şey ister bizden: YENİ OLAN HİÇBİR ŞEYE BAŞLAMA(!) Doğal olarak herşeyin bir kuralı vardır.

Merkür Dinlencesi esnasında Yaz ayında kazak giyilmez misali YENİ OLAN KONULARA ADIM ATILMAZ(!) Zihin çöplerini boşaltır, eskiden kalan her türlü mevzuyu tamamlayarak, ARINARAK yoluna devam eder. Merkür Dinlencesi’nin diğer bir kavramı ZİHİNDEKİ GEÇMİŞİ ARINDIRMAK’tır. Değerli astrolojisever dostlar ilahi irade birşey yapıyorsa her şekilde bizim hayrımızadır. Bunu UNUTMAYALIM(!) Merkür ‘meditatif’ ibadetine devam ederken daha içsel, derin ve akışkan bir hal alır fikirler. Merkür’ün ‘GEÇMİŞ’ teki yarım kalan hesapları tamamlamak için sunduğu fırsat zamanlarında ESKİ olan her türlü şeyi gözden geçirebiliriz.
 
Merkür DİNLENİRKEN Neleri Etkileyecek?

Merkür Gerilemesi 21 Ekim 2013 saat 13.29’da Akrep Burcu’nda meydana geliyor. 10 Kasım'da sona erecektir. An haritasına bakarsak Merkür’ün anın ASC dispozitörüyle olan kavuşum açısı göze çarpıyor. Satürnvari etkileri olan bir MERKÜR GERİLEMESİ meydana gelecek. Satürn ‘karma’ ile doğrudan bağlantılıdır.

Dolayısıyla bizi geçmişten bu yana sınırlayan, sıkan, daraltan her türlü konuyu ele almamız gerekiyor. Zihinsel olarak işleyen bir süreç olduğuna göre bizi depresyona sokan konuların kaynağına inebiliriz. En önemlisi Akrep Burcu’nda gerçekleşen bir Merkür Gerilemesi olduğundan KRİZ konuları oldukça önemli olacaktır. Borç, alacak, vergi, nafaka, ödemeler, ölüm, ameliyat, korkular vs… gibi bizleri zorlayan ve dönüştüren konularla ilgili problemler gündemde olacaktır. Geçmişten getirdiğimiz, bize korku veren tüm bu konuları DÖNÜŞTÜRMEK ve bu Rx dönemini zihnimizi yenileyerek çıkmak için bize düşünme molası veriyor MERKÜR. Aynı zamanda dolandırılma, aldatılma ve sahtecilik gibi konuların aniden gözümüze çarpması olasıdır. Tabi bu dönemde bu tarz bir ortaklığa başlamak yada kredi çekmek bizleri bu konuların içerisine çekebilir. Merkür-Jüpiter 120’liği konuya iyimser bir hava katacaktır. Vicdani güçler harekete geçerek tüm bu saydığım konularda ilahi bir destek alınabileceğini gösteriyor. Öte yandan, Merkür denetiminde olan İkizler ve Başak etkisiyle bu Merkür Rx çocuklar, spekülatif konular, kronik sağlık problemleri, hukuki konular, teknolojik işler, iş yeri ve ofis sorunları, çocuklar, aşk ilişkiler, uzak seyahatler ve yüksek eğitim gibi konularda ciddi aksamalar meydana gelecektir. Tüm bu konuları gözden geçirmenizi öneriyorum. Merkür Rx’in genel etkileri bu yönde olacaktır. Tanrı’yı algılama biçimi ve inanç değerlerimizi sorgulayabilir. Farklı noktalar yakalayabiliriz. Uçaklar, uzak yolculuklarda teknik sorunlardan kaynaklı kazalar yaşanabilir. DİKKAT!

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…
Sevgiler,
Güçlü Metin

20 Ekim 2013 Pazar

“HAMD ET-BIRAK VE OL” ÇÜNKÜ ‘KAYBETTİĞİN HERŞEY BAŞKA BİR SURETTE GERİ DÖNER’: AY-PLUTON 120’LİĞİNE SATÜRN 90’LIĞI

Ay Boğa Burcu’nda aradığı güven ve huzur duygusunu bulacaktır. Sağlam, kalıcı ve devamlılığı olan bir işe başlamak istiyorsak uygun bir konumdur.

Elbette Merkür Retrosu öncesi karanlık bir evre olduğundan YENİ BAŞLANGIÇ yapmanızı önermiyorum. Bu dönemde başlamış olduğunuz işlere sağlam ve kalıcı sonuçlar yaratabilirsiniz. Burada DİKKAT edilmesi gereken nokta işin ÖNCEDEN başlanmış olmasıdır.

Ay-Merkür arasında meydana gelen 180’lik etkiyle fikir çatışmaları, iletişim problemleri yaşanabilir. Bu evrede imza atılan işlere, anlaşmalara ve ağzınızdan çıkan sözlere özen göstermelisiniz. Dolandırılma, kandırılma ve aldatılma riskinin yüksek olduğu etkiler mevcuttur.
Boğa-Akrep aksında meydana gelen bu etkileşim BIRAKMA-SAHİP OLMA enerjileri arasında ortaya çıkacağından bir yük misali fikrimize pranga vurmuş PUTLARI kırmamız gerekliliğine işaret eder. Boğa keyif veren zevklere, dünyevi alışkanlıklarına bağlıdır. Bu Rahmani olguların ortaya çıkmasına olana tanımaz. Akrep Burcu’yla tüm Nefsani alışkanlıklarından feragat ederek BIRAKABİLİR.

Ay-Satürn 180’liği duygusal bastırılmışlık, geleneksel normlara sıkışıp kalma durumunu beraberinde getirecektir. Tüm bu ‘BASTIRILMIŞLIK GÜDÜSÜ’ bir şeyleri yıkarak yeniden inşa etmeyi beraberinde getirecektir. Çünkü, Satürn ‘İNŞA ETMEK’ ile yakında ilgilidir. Sabit ve sahip olunan maddi değer yargılarının yıkılması anlamına işaret ediyor. Maddi – manevi ‘BENİM’ dediğiniz herşey yıkılarak yeniden inşa edilebilir.
Ay-Pluton 120’liği sahip olunan değer yargılarının altını birkez daha çizerek düzenin altüst olacağını anlatıyor. Düzenin geri dönüşümsüz şekilde ortadan kaldırılmasına işaret eder. Burada önemli olansa Pluton gereksiz olan, çürümüş, işe yaramayan durumları ortadan kaldırmasıdır. İşimize yaramayan, sahip çıktığımız herşeyi ortadan kaldıracaktır. Bu Dünya hayatı üzerinde bize emanet edilen bir NEFES’lik ruhumuz ve canımızdır. O’nu yeri, zamanı, mekanı yoktur. Ben’im’ dediğimiz herşey kocaman bir yanılsamadır.

İşte Satürn-Pluton etkisi bu noktada tüm BEN dediğimiz ZAN perdesini ortadan kaldıracaktır. Hakiki ÖZ olan RUH can bulacaktır.

Ay-Jüpiter arasında oluşan 60’lık huzurlu zaman dilimlerine işaret ediyor. İnancın sağlam bir iman duygusuyla karışmasıyla ortaya tam bir OLMA hali yaşanabilir. Türkçe meali; Var’a yada Yok’a HAMD EDEBİLMEK sağlam bir inancın temelidir. Var yada yok O’ndan gelir. İşin enteresan kısmıysa şu’dur; kaybetmekten korktuğumuz her türlü değer ve inanç kalıbını yaratarak O’nu sınav haline getirip KAYBETMEKLE yüzleşen bizleriz. Gökyüzü ‘BIRAK ve İNAN’ diyor.

Mevlana ne güzel der: ‘Kaybettiğin herşey birgün başka bir surette sana geri döner’ FAKAT nasıl bir şekilde döneceği sizin tekamül(Pluton-Satürn) derecenize bağlıdır(!) Farkındalık sahibi olarak BENİM’ dediğiniz herşeyi gözden geçirin sonra BIRAK’ın Cehennem ve Cennet’in orda olduğunu göreceksiniz. Bu sözler üstüne bunları düşünme emanetini sizlere bırakıyorum.

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…
Sevgiler,
Güçlü Metin

19 Ekim 2013 Cumartesi

19 EKİM KOÇ BURCU’NDA AY TUTULMASI & BURÇLARA GÖRE ETKİLERİ: DÜZEN DAĞILIYOR! VİCDANINIZA ‘MERHABA’ DEYİN!


Ay tutulmaları hayatlarımızda önemli dönemeç noktalarına işaret eder. Fiziksel belirtilerinden daha çok duygusal ve içsel şekilde kendisini gösterir.

19 Ekim 2013 yılında meydana gelen tutulma 25 derece 45 dakika Koç Burcu’nda 02.37’de meydana gelecektir. TUTULMA ANI haritası incelendiğinde Aslan Burcu tam tutulma anında yükselmektedir. 29 derece’de bulunan yükselen burç REGULUS kraliyet yıldızıyla kavuşarak TUTULMA ANI’na özel bir anlam katmaktadır. Bu tutulma insanlığa İLAHİ İRADE tarafından verilen bazı görevlere işaret etmektedir. Ego, kibir, benlik ve gurur gibi insani tabiatın getirdiği duygular tarafından sınanacağımızı söyleyebilirim.

Dispozitör Güneş’in Terazi Burcu’nda yerleşerek İLETİŞİM konularına işaret etmesi oldukça manidar. Terazi Burcu ‘ben’ demeyi bilmeyen hep ortaklaşa işler yapma yoluna giden özellikler sergiler. Şimdi burada Aslan vermiş olduğu koordinasyon, yönetme ve tek başına bazı konuların sorumluluğunu alma zamanının gelmiş olduğunu görüyoruz. İnsanları kırmamak, incitmemek veya uyum sağlama adına kimliğimizden(Güneş) vazgeçtiğimiz noktaları toparlamak zorundayız. Ayrıca, Güneş-Jüpiter arasındaki 90’lık açının etkisiyle aşırı bağlı olduğumuz değerler, fikirler, etnik gruplar konusunda ciddi bir deneyimden geçmemiz olası. Bir gruba ait olarak kendi ÖZDEĞERimize ihanet ediyorsak MAALESEF bu tutulma esnasında savunduğumuz fikir ve ait olduğumuz gruplarla çatışma, zorlanma ve bize zor gelen yanlarını görerek EYVALLAH ETME huyumuzdan vazgeçerek ayrı bir yol çizmek zorunda kalabiliriz.

Ay-Venüs arasında oluşan 120’lik sayesinde ÖZGÜRLÜK tamtamları çalmaya başlayacak. Bireysel veya toplumsal AİDİYET ANLAYIŞI köklü bir değişime uğrayacak. Vicdani gerçekliğimiz sahneye çıkarak fikirsel putları birer birer ortadan kaldırmaya başlayacak. Burada DİKKAT ediliyor –E BİLMEK- ekini kullanmıyor KESİN OLARAK –ECEK –ACAK eklerini kullanıyorum. Bu öyle bir duygusal reaksiyon yaratacak ve herkes kendi yolunun neferi olmak için adım atmaya başlayacak.
Koç Burcu tutulması savaşçı, öncü, atılgan ve bireysel bir karakter sergiler. Yönetici Mars’ın Başak Burcu’nda yerleşerek yükselen anın derecesine yakın yerleşmesi aşırı eleştirici tutum sergileneceğini gösteriyor. Başak mimari yapılanma ile ilgilidir. Toplumsal düzeninin Marsiyen bir etkiyle hayat bulacağını söyleyebiliriz. Yani özetle AZICIK HUZURUMUZ KAÇACAK! Düğümlere açı yapmasıyla birlikte KADERSEL ve DÖNÜŞÜ olmayan yollara girebiliriz.
Regulus sayesinde kin, nefret, öfke gibi duygulara sahip olan bir yapıdaysak bunları acilen ortadan kaldırmalıyız. Çünkü, REGULUS erk gücü verir. Bu güç yeri geldiğinde AFFETME gibi yücegönüllü davranışları beraberinde getirir. Affedecek kadar yücegönüllü değilsek verilen GÜÇ elden alınır. Tüm güç sahipleri güçlerinin getirdiği büyük bir sınanmadan geçecekler. Gücün mekanizması değişebilir zannımca.

Bu tutulma esnasında değer yargılarımızı gözden geçirmek gerekiyor. Elimizdeki en değerli güç olan RUH enerjisine sahip çıkmak gerekiyor. Bazen yola çıkarken elimizi tutan, işlevi bitmiş ve bozulmaya yüz tutmuş fikir, düşünce veya kişileri hayatımızdan sevgiyle uğurlamak gerekir.
Neptün-Mars arasında meydana gelen 180’lik ciddi bir kayıp enerjisine işaret ediyor. Başak-Balık aksı enteresan bir temadır. Başak, DÜZEN ile alakalıdır. Oysa, Balık DAĞILMA enerjisini getirir. Şimdi buradan çıkan sonuç DÜZENİN DAĞILMASI olacaktır. Toplumsal bağlamda alışkanlık haline gelen her türlü durum dağılacaktır. Alışkanlıkları bırakmak çok zordur. Örneğin: Bu kilo problemine sebeb olan bir ‘beslenme alışkanlığı’ da olabilir yada toplumun kilo almasına sebeb olan ‘gıdaların üretiminde kullanılan maddeler’ de olabilir.

Her ne olursa olsun: DÜZEN DEĞİŞECEK! Vicdani yargıçlarına kör ve sağır olan bizler İLAHİ İRADE’nin yargıcımızı harekete geçirmesiyle DÜZENİN DÖNÜŞMESİ sonucuna katlanma zorunda kalıyor olacağız. Alışkanlıkları değiştirme, ruhsal olana vicdanın sesini dinleyerek yönelmek için uygun zamanlar geliyor. Ruhun eğitileceği önemli bir dönemeçteyiz. Kendimizle yada başkalarıyla olan SAMİMİ duyguları gözden geçirelim. Bir kişiye SENİ SEVİYORUM dediğimiz aslında SEVMEK kelimesinden anladığımız nedir? Sorusunu soralım VİCDANlarımıza(!) Gücü elinde tutanlara olan kızgınlığımız neden? Biz O durumda olsak ne yapardık? Bu soruların cevaplarına dürüst yanıtlar verdiğimiz ölçüde TUTULMA’nın zararlı etkilerini en aza indireceğiz. Ruhsal anlamda olduğumuz, gerçek kimliğimizi ortaya koymamız gerekiyor.

TÜRKİYE AÇISINDAN PERSPEKTİF NEDİR?
Ülkemiz açısından bakıldığında ilerleyen süreçlerde aşırı milliyetçi ve etnik grupların saldırıları gündeme gelecektir. Yönetimi ilgilendiren konularda önemli yasal değişiklikler söz konusu olabilir. Seçim esnasında meydana gelecek skandal niteliğinde bir konu –medya veya internet kanalıyla- gündeme bomba gibi düşebilir. Kitlesel ölümler meydana gelebilir. Bu büyük bir doğa felaketi kanalıyla, teknolojik bir kitlesel imha silahı veya salgın gibi bir durumla ortaya çıkabilir. Yönetici konumunda olan kişilerin ortaya koyacağı konularda agresif bir yapı sergilemesi söz konusu olabilir. Bu durumda muhalefet kanalında yada karşıt görüşteki kişilerin kitlesel hareketlere yönelmesine sebebiyet verebilir. İç savaşa oldukça müsait zaman dilimlerinde olduğumuz konusunda uyarıda bulunuyorum. Mütteffik devletlerin destekleri bazı noktalarda yön ve rota şaşırmamıza sebebiyet verebilir. Ülkelerin karması vardır. Geçmiş geleceğin her dem aynasıdır. Olumlu ve ılımlı düşünerek nefret ve kincilikten uzak bir şekilde hareket etmekte fayda var. Allah’ın Ya Kahhar esması yerine Ya Vedud esmasının ülkemize ve tüm Dünya’ya yayılarak çoğalmasını temenni ediyorum. Bütünün hayrına gelişecek durumların meydana gelmesini temenni ediyorum.

Burçlara Göre Ay Tutulması ve Etkilerini kısaca özetlemek isterim:
-ÖZ-YÜKSELEN-AY BURCUNUZA GÖRE OKUYUNUZ-

Koç Burcu: Hayatınızla ilgili önemli kararlar alarak yeni başlangıçlar yapmak için uygun bir döneme giriyorsunuz. Fiziksel ve zihinsel yönden yeniden yapılanabilirsiniz. ‘YENİ’ olan her türlü girişim ve adım hayrınıza sonuçlanacaktır. Kronik sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Aşırı çalışma yüzünden yorgun düşebilirsiniz. İlaç ve sıvı zehirlenmelerine DİKKAT etmelisiniz! İş yerinde güç çekişmeleri meydana gelebilir, ufak tefek kazalara maruz kalabilirsiniz.

Boğa Burcu: Hayatınızda karanlık noktada kalmış, sizden saklanan her türlü konu yada kişi açığa çıkacaktır. Uzun süredir bilmediğiniz bir rahatsızlığınız varsa aniden ortaya çıkabilir. Aşk ilişkileri, çocuklarla ilgili konularda sıkıntılı konular gündeme gelebilir. Ani başlayan bir aşk başladığı gibi hızlı şekilde ortadan kalkabilir. Riskli konulara ve kumar gibi kötü alışkanlıklardan zarar görebilirsiniz. Aldanmalara DİKKAT etmelisiniz!

İkizler Burcu: Yeni sosyal gruplar, arkadaş çevresi aniden önem kazanacaktır. Hayal ettiğiniz konularda yeni gelişmeler meydana gelecektir. Arkadaş çevreniz yada bulunduğunu gruplardan bu konularda ciddi destekler alabilirsiniz. Aile yada evle alakalı sorunlar gündeme gelecektir. Kariyerden gelecek kazançlarda gelişmeler meydana gelecektir. İş hayatında hedeflerde dağılma yada beklentinin tam olarak karşılanmaması söz konusu olabilir.

Yengeç Burcu: Kariyerle ilgili ani değişimler meydana gelecektir. Uzun süredir beklenen bir terfinin gündeme gelmesi söz konusu olabilir. Toplumsal statünüz değişebilir. Evlilik kararı alabilirsiniz. Duygusal anlamda hissettikleriniz geniş kitlelere duyurma şansınız oldukça yüksek. Yakın çevre, kardeşler yada komşularınızla ufak tefek sıkıntılar yaşayabilirsiniz. İletişim şekliniz agresyona açık yada eleştirel olacağından çevreniz bunu yanlış anlayabilir. Yanlış anlaşılma, alınganlık yada tartışmalar meydana gelebilir. Kısa süreli çıkacağınız yolculuklarda aksilikler yaşamanız olasıdır.

Aslan Burcu: Yabancı kültürler, uzak ülkelere seyahatler, ticaret ve hukuk konuları gündeminizde olacak. Yabancı firmalardan gelecek iş fırsatları ve teklifler olabilir. Maddi ve manevi sahip olduğunuz şeylerle alakalı sıkıntı yaşayabilirsiniz. Yeteneklerinizi ifade ederken sıkıntı yaşamanız muhtemeldir. Yüksek eğitim ve öğretim alanlarında önemli gelişmeler gündeme gelebilir. Özdeğerinizin sorgulanacağı bir süreçtesiniz. Hukuki konularda uzun süredir beklediğiniz bir konu sonuca ulaşabilir. İşle alakalı gelen teklifler beklentilerinizin altında yada yeteneklerinizi tam olarak gösterebileceğiniz bir yerden olabilir. Fakat siz mutlaka bunları değerlendirme altına alın ve arkanızı dönmeyin(!)

Başak Burcu: Ortağınız, eşiniz yada başkalarının kaynaklarından gelecek kazançlarla ilgili olumlu gelişmeler yaşanabilir. Uzun süredir beklediğiniz yada talep ettiğiniz nafaka, kredi, vergi yada borç gibi ödemeler varsa kabul edilebilir. Tehlikelerle yüzleşebilirsiniz. Ökült konulara merak yada sıradışı ruhsal deneyimlere açık durumdasınız. Aşırı gergin, öfkeli ve agresyona açıksınız. Karşınızdaki kişileri yanlış anlamaya yada saldırmaya çok müsaitseniz. 9 Kasım sonrasını bekleyerek önemli kararlar almanızı öneririm. Aslında bu dönem hayatınızda size fazlalık gelen konuları, şeyleri yada kişileri hayatınızdan çıkartmak için oldukça olumlu bir dönem. Yine de 9 Kasım ve sonrası bu kararları netliğe kavuşturmanızı öneririm.

Terazi Burcu: Tutulmanın ana aksında biri olan Teraziler önemli kararla alacaklar. Hayatınızda evlilik, ortaklık gibi kararlar alabilirsiniz. Sözleşmeler, akitler ve yeni arkadaşlar gündemde olacaktır. Danışmanınız size yepyeni bir ruhsal yol ve yön gösterebilir. Tabi bu tutulma ‘olumsuz’ olan her türlü ortaklık, ilişki, sözleşme yada arkadaşlığı kökten bir şekilde bitirecektir. Saldırgan, tehlikeli ve agresif kişilerin dedikodu yada sözel baskılarına maruz kalınabilir. Elenmesi gereken kişiler hayatınızdan çekileceklerdir. Ruhsal anlamda depresif ve aşırı derecede gergin hissetmemiz mümkündür.

Akrep Burcu: İş ve çalışma ortamınızla alakalı değişimler meydana gelebilir. Çalışma ortamınızda hakkınız yenebilir yada aşırı iş yükü yüzünden zorlanabilirsiniz. Beklediğiniz terfi gerçekleşmeyebilir. Günlük rutin işlerinizde sıkıntılı hissedebilirsiniz. Tüm bunlar size sorumluluk kazandırmak için evrenin kozmik bir oyunu Akrepler, azıcık sabır(!) Kronik bir sağlık problemi ortaya çıkabilir. Sosyal arkadaş gruplarınız yada çevreniz sizin umduğunuz gibi çıkmayabilir. Yalnızlık hissedebilirsiniz. Hayal ettiğiniz, umduğunuz konularda sıkıntı yaşayabilirsiniz. Kazançlar konusunda beklediğiniz durumlar gerçekleşmeyebilir, destek göremeyebilirsiniz. Özel hayatla alakalı kayıplar yada beklentinin karşılanmaması gibi durumlar gündeme gelebilir. Riskli gerektiren borsa, kumar yada spekülasyon konularına ve hamileler DİKKAT!

Yay Burcu: Yepyeni bir aşk kapınızı çalabilir. Eğlenmeye ve hayatın tadını çıkartmaya hazırlıklı olun. Çapkınlık hat safhaya çıkabilir DİKKAT! Bu dönemde kendinizi ortaya koyma biçiminiz neşeli, iyimser, kararlı ve sanatsal bir hal alacak. Popülariteniz çok yükselecek(!) Yepyeni bir hobi edinebilirsiniz. Uzun süredir çocuk sahibi olmak istiyorsanız hamile kalabilir yada erkekseniz çocuk sahibi olabilirsiniz. Kariyerinize alakalı agresyona çok açıksınız. Yönetici yada çalışma arkadaşlarınızla problem yaşayabilirsiniz. Size gelen bu ÖZGÜVEN ani bir kariyer değişikliğine zemin hazırlayabilir. Bunu tavsiye etmiyorum! Alınganlık aşırı gurur ve egoyla perdeleneceğinden doğru bir karar için doğru zamanı bekleyin. Sahnede olmak güzel FAKAT hayat bir Broadway Sahnesi değil maalesef(!)

Oğlak Burcu: Aile ve evle alakalı konular gündemde olacaktır. Uzun süredir beklediğiniz bir eve taşınabilir yada ev alma kararı alabilirsiniz. Aileyle ilgili konuşulmayan, gizli saklı tutulan ve üzeri örtülen üzüntüler, alınganlıklar gün ışığına çıkarak çözüm bulunabilir. Bu süreç aynı zamanda en derinde yatan konuların gün ışığına çıkmasına yardımcı olacaktır. Psikolojik problemler yaşadığınızı hissediyorsanız terapiye başlayabilir yada uzman birinden yardım alabilirsiniz. Hukuki konularda yada yüksek öğrenimle ilgili konularda aksaklıklar yaşanabilir. Uzak yolculuklarda DİKKAT edilmesini öneririm. Eşyalarınızı kaybedebilir yada uzak ülkelere gidiliyorsa vize sorunları gündeme gelebilir.

Kova Burcu: İletişim konularında önemli gelişmeler gündeme gelebilir. Yakın çevreniz, kardeş yada arkadaşlarınızdan bu konularda destek görebilirsiniz. Uzun süredir yazmayı düşünüyorsanız kendinizi aniden bir şeyler yazıyorken bulabilir. Hatta kendi sitenizi bile kurabilirsiniz. Yeni eğitimler alabilir, fikirlerinizi yazarak insanlarla paylaşabilirsiniz. Alacak, vergi, borç yada kredi konularıyla alakalı sıkıntılar yaşayabilirsiniz.

Balık Burcu: Maddi ve manevi sahip olduklarınız konusunda önemli gelişmeler yaşanabilir. Kazancınızı arttırma konusunda yepyeni başlangıçlar yapabilirsiniz. Yeteneklerinizi kullanarak kendinize beklemediğiniz alanlardan maddi kazanç sağlayabilirsiniz. Sahip olmayı arzuladığınız şeyler varsa bu dönem elde etmek için uygun etkiler mevcut. İkili ilişkiler, ortaklık ve yakın arkadaşlarınızla alakalı sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Alıngan ve gergin tavırlar sergilemeden bu güzel dönemi değerlendirmelisiniz. Balıklar için kendi emekleriyle sahip oldukları maddi ve manevi koşulları arttırmaları MUHTEŞEM zamanlar…

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim…
Sevgiler,
Güçlü Metin

18 Ekim 2013 Cuma

DUYGUSAL AGRESYONA KARŞI CÜZ-İRADE: Ay-Venüs 120’LİĞİNE KARŞI AY-JÜPİTER 90’LIĞI


Ay-Venüs arasında meydana gelen 120’lik açının kesinleşmesiyle birlikte ilişkiler düzleminde olumlu akışlar meydana gelecektir.

Koç-Yay aksında oluşan bu etkiyle ÖZGÜRLÜK isteği abartılı bir hal alabilir. Cüz-i İrade’nin ortaya çıkmasına oldukça müsait zaman dilimleri.

Ay, en içrek duyguların dile gelmemiş halini bizlere anlatırken Koç gibi agresif, hareketli, heyecanlı ve enerjik bir burçta hareket etmesi DUYGUSAL AGRESYON etkisini aktive edecektir. Aynı zamanda dispozitör Mars’ın Başak burcunda hareket ediyor olması duyguların eleştirel, mükemmeliyetçi, saf ve açık bir titizlikle ortaya konacağını gösteriyor. Öte yandan Yay Burcu’nda hareket eden Venüs’ün Yay Burcu gibi heyecanlı, değişken ve özgürlüğüne düşkün bir burçta hareket etmesi tüm bu Ay reaksiyonuna canlılık katacaktır. Duygularımızı açıkça, sonunu düşünmeden bir devrimci misali ortaya koyabiliriz. Tüm etkileşimin arka planında tepkisel bir savunu oluşacaktır. Bu etkileşim bir ilişkinin bitişi yada ani başlangıcı olarak yorumlanabileceği gibi özgürlüğe atılan bir adım olarak değerlendirilebilir. Maddi ve manevi zincirlerin kırılarak yeniden yapılanma için uygun adımlar atılabilir. Keyif aldığımız konularda ani değişimler meydana gelebilir.

Ay-Mars ‘biquintile’ açısı harekete geçerken sahip olduğumuz yeteneklerin idrakına vararak kullanabileceğimiz etkileri bizlere sunacak.Koç-Başak uyumsuz görünmüyor olabilirler. Fakat Antik Çağ Astrolojisi’nde ‘anticion’ olarak değerlendirilen ‘özel’ bir etkileşimleri mevcuttur. Problemleri detaylar denizinde kaybolmadan çözebilecek idrak ve kabiliyetlerimiz artacaktır.

Ay-Jüpiter 90’lık açısı dogmatik ve fanatik etkiler verecektir. İnanç, felsefe, düşünce ve fikirsel konularda ‘ben bilirim’ noktasında kibir, ego devrede olabilir. Aile ve geleneksel konularda ayrışmalar meydana gelebilir. Toplumsal anlamda gruplaşma ve milliyetçi yaklaşımlar huzursuzluk yaratabilir. Günün genel etkisi huzursuz, gergin ve duygusal agresyona oldukça açık olacaktır.

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
Sevgiler,
Güçlü Metin

17 Ekim 2013 Perşembe

‘BİR SÖZÜN ÇOŞKUSUYLA DÖNÜYORUM HAYATA SENİN İÇİN DOĞMUŞUM HAYKIRMAYA EY ÖZGÜRLÜK’: URANAY-VENÜS 120’LİĞİNE PLUTON 90’LIK AÇISI… YER YERİNDEN OYNUYOR!


Ay’ın Koç Burcu’nda hareketli, tempolu, enerjik alanlarda hareketli geçecek zamanlara işaret ediyor. Bugün içerisinde yeni başlangıçlar için adım atacak cesareti kendimiz bulabiliriz. Cerrahi müdahaleler için ekstra uygundur.

Uranüs-Venüs 120’liği ilişkilerde sıradışı ve sürpriz gelişmelere işaret ediyor. Bu ilişki temasını doğru kurgulamak gerekir. Çünkü Koç-Yay aksında meydana gelen bu açılanma zihinsel ilişkilerde hareketlenme olacağını anlatıyor. İnanç ve vicdan arasında kurulan iman köprüleri kalbin derin okyanuslarında ilahi iradeyle bağlantı sağlanabileceğini anlatıyor. Belli inanç ve değer sistemleri olan kişilerle yeni arkadaşlıklar kurulabilir(!) Bu kişiler yabancı kültür veya inanıştan olabilir.

Ay-Uranüs kavuşum enerjisiyle bu başlangıçların bedeni ve dünyevi inanışları temelde sarsan etkide olabileceğini anlatıyor.

Uranüsyen Ay –Güçlü Metince Uranay- ve Venüs 120’liği tüm bu inanış kalıplarına sıradışı bir perspektif kazandırıyor. Dünyevi inanç, felsefe ve düşünce sistemi kollektif bir sarsıntıya uğrayarak YIKILIYOR(!) Gökyüzü şöyle diyor: TANIŞMAK İSTER MİSİN? BU SENİN VİCDANIN(!) İlişkiler anlamında sıradışı ‘özel’ münasebetlerin ortaya çıkabileceğini söyleyebilirim. Tabi işin içinde Uranüs olduğu zaman bu açılanma bir ilişkinin Venüs’ün yardımcı etkisiyle ani bir şekilde biteceğini anlatabilir.

Akşam saatlerinde Ay-Pluton 90’lığı gerginlik, huzursuzluk etkilerini yoğun olarak hissettiriyor olacak. Kaba kuvvet, şiddet ve tartışmalardan UZAK DURALIM(!) Koç-Oğlak aksında meydana bu etkiyle ani patlamalar, saldırılar, şiddet ve gasp olayları meydana gelebilir. Dünya’da ve ülkemizde trafik kazaları ve yeryüzü olayları meydana gelebilir.

Ay Tutulması’na az kaldı. Dolayısıyla etkisini göstermeye başladı UNUTMAYALIM(!)
Güneş-Jüpiter 90’lığı otorite figürlerinin kibirli tutumlarının sıkıntı yaratabileceğini anlatmasının yanında fanatik grup yada kişilerin sorun yaratabileceğini söylüyor.

Saat 22.00’den sonra Ay-Venüs 120’liği Koç-Yay aksında meydana gelecek. Bu açılanma ROMANTİK bir etki vermeyecek. Sadece duygusal açıksözlülük ve bedeni ihtiyaçlar yönünde uyumlu akış yaratıcığını söyleyebilirim. Beklenti Romantizm ve Aşk ise; MAALESEF böyle bir etki mevcut değil(!) Diğer yandan fikirlerin sosyal çevrelerde rahat şekilde aktarımı için uygun etkiler mevcut. Yine de çok olumlu mu? ÖZGÜRLÜK arayışı içerisinde biriyseniz bu saatlerde size uymayan ilişki, fikir, mevcut durum herneyse arkanızda bırakabilirsiniz. Anarşik ve fanatik etkilerin baskın bir özgüven ve cesaretle ortaya atılabilmesi mümkündür. Ayrıca, radikal zevk ve fikirleri yada bu tarz insanları ani bir kararla hayatınıza sokabilirsiniz(!)

Türkçe mealini anlatmak gerekirse Sayın Livaneli’nin şu dörtlüğü durumu çok güzel anlatıyor: ‘…
BİR SÖZÜN ÇOŞKUSUYLA DÖNÜYORUM HAYATA SENİN İÇİN DOĞMUŞUM HAYKIRMAYA EY ÖZGÜRLÜK!

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
Sevgiler,
Güçlü Metin

16 Ekim 2013 Çarşamba

KÜSLÜK YOK! BARIŞ BARIŞ BARIŞ : AY-MERKÜR-JÜPİTER BÜYÜK SU ÜÇGENİ


Ay Balık Burcu’nda hareketine devam ederken nefsi bağımlılık bağlarımızdan kopmaya devam ediyoruz. Her türlü duygunun aslında ‘BEN’ olarak seyreylediğim gerçekliğin bir yansıması olduğu idrakına varıyoruz. Hac Bayramı vesilesiyle tüm nefsani gerçekliğimizi O’na kurban ediyoruz.

Ay-Merkür arasında meydana gelen 120’lik açının etkisiyle iletişim konularında olumlu adımlar atabiliriz. Uzun süredir ‘iletişim’ problemi yada ‘küslük’ yaşadığımız kişileri arayabiliriz. Bayramın sevincini ilahi iradenin gayrı ayrılığından tekliğine doğru inkişaf ettirerek güzel BARIŞ enerjileri yaratabiliriz.

Balık-Akrep aksında gerçekleşen açılanma derinleşmeye işaret ediyor. Yaratıcı işlerde güzel çalışmalar ortaya konabilir. Burada mantıktan ziyade hislerin derinliği söz konusudur. Hislerimiz bizi yanıltmaz. Bu dönemde iç sesimizi dinleyelim.

Ay-Jüpiter arasında 120’lik açılanma duygusal duyarlılığımızı olumlu yönde etkiliyor. İyimser bir havaya bürünüyoruz. Eğlenceli, hareketli ve mutlu bir bayram sabahı yaşayacağımızı söyleyebilirim.

Ay-Satürn 120’liği geleneksel ziyaretlerin, insanların birbirileriyle olan sağlam ilişkilerinin işareti olabilir. Aynı zamanda yardımlaşma duygusunun maddi bir boyutta vücuda geleceğini gösteriyor. Toplumsal birlik ve beraberlik inancının yoğun olarak yaşanacağını vurguluyor. Öğleden sonra ay boşlukta olacağından yeni işlere başlamak için uygun zamanlar değil. Yarım kalan işleri tamamlayabiliriz.

En güzele emanet olun, hayırlardan hayrın kolaylıkla gelmesini temenni ederim.
Sevgiler,
Güçlü Metin

15 Ekim 2013 Salı

RABBİN ŞİFALI ELLERİNE TESLİM OLUN: AY-NEPTÜN KAVUŞUMU

Bayramın birinci günü Ay’ın Balık Burcu’nda seyrüsefer etmesi oldukça manidar. Çünkü, Balık Burcu maneviyat, huzur, teslimiyet ve akışta olmakla ilişkilidir. Dolayısıyla tefekkür etmek, yüce Rab’le bir ve beraber olduğumuzu hissedeceğimiz zaman dilimleridir. Günün anlam ve önemi açısından bakıldığına HAC BAYRAMI adıyla anılan bu manevi şölen günlerinin başlangıcında Kurban keserek, NEFSİ KURBAN edebilecek imkanları bizlere sunuyor. Genelinde akıtılan kanın özümüzde vahşi ve nefsani duygularla yüzleşmek ayrıca akıp giden kanla birlikte tüm bu birliğin varlık ve yokluk çerçevesinde ilerleyen bir bütünlük halini ortaya çıkardığını söyleyebilirim.
İşte Balık Burcu tüm bu noktalarla yakından ilişkilidir. Nefsani duyguların Rabbin şifalı kollarında temizlenip arınması sayesinde bambaşka bir manevi ortam oluşur. Ay tüm geçmiş konuları anlatan bir kimlik yansıtıcısı misali kalbin engin pınarlarından süzülen en derindeki kadersel yolumuz gibidir.
Ay-Neptün arasındaki muhteşem KAVUŞUM enerjisini değerlendirelim. Çünkü hayallerinizin içinde bir hayal olur semaların üzerinde uçarsınız. Kalbiniz sevgi ve birlik enerjisiyle Rabbin şifalı ellerine teslim olur. Sabah saatleri yoğun etkilerini gösteren ve tüm gün devam edecek bu etkileşim sırasında İlahi İrade’nin idealler ve hayallerinizi bütünün hayrına gerçekleştirecek kapıları sonuna kadar açılacak. Tefekkür, ibadet, manevi konulara yönelerek değerlendirmemizi ÖNEMLE rica ediyorum.
Ay-Venüs arasında oluşan 90’lık açının etkisiyle ilişkilerde yanlış anlamalar, ufak tefek alınganlıklar ortaya çıkabilir. Bu hassas Ay Balık enerjisinin tezahürü olacağından olaylara mutlaka reel gerçekler düzleminden bakmamızı öneririm.
Ay-Pluton arasında oluşan 60’lık açının etkisiyle ilişkilerde sağlam, kalıcı adımlar atabiliriz. Hatta, küs olduğumuz kişiler varsa bu açının etkisiyle cesur adımlar atabilir bozulan, eskimiş düşünce kalıplarının şekillendirdiği KÜS OLMA enerjisini BARIŞTA olarak yeniden düzenleyebiliriz. Ayrıca, halk genelinde bağlılık, sağlamlık ve birlik olma enerjisinin yüksek olacağını söyleyebiliriz.
Ay-Satürn arasında meydana gelen 120’lik açının etkisiyle geleneksel değerler önem kazanacaktır. Aile mefhumu, akraba ve eş dost ziyaretleri manevi birlik duygularımızı güçlendirecektir. Aile büyüklerimizi UNUTMAYALIM! Hatta darülaceze, yetimhane gibi muhtaç durumda ve kimsesiz insanların yanlarına uğrayabilir, hayır dualarını alabiliriz.
Böylece Ay-Neptün kavuşumunun hakkını HAKK’a en doğru şekilde vermiş olabiliriz. Tüm astrolojisever dostların bayramını içten dileklerimle kutlar, NEFS’imizi kolaylıkla kurban edeceğimiz hayırlardan hayrın geleceği sevdiklerimiz ve bizi sevenlerle birlikte geçecek BİRLİK, BARIŞ VE HUZUR dolu bir bayram dilerim….
En güzele emanet olun, SEVGİLER…
Astrolog,
Güçlü Metin

CEMİL İPEKÇİ'YE ASTROLOJİ PENCERESİNDEN BAKMAK




ELEMENT VE NİTELİK ANALİZİ

Element ve nitelik açısından baktığımızda; sentez burcun Aslan çıkması haritada Aslan Burcu stelyumunun yoğun vurgulanmasının yanında kişinin sabit niteliklerinin karakterinde yoğun şekilde vurgulandığının göstergesidir. Aslan Burcu’nda yoğunlaşmış olan enerjinin Cemil İpekçi’nin iradesini ve kendini yaratıcı ifade etme becerisini kullandığı noktalardaki güçlü duruşunu, her zorluğa rağmen dimdik kalabildiğini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Haritada yoğun olarak vurgulanan Ateş elementinin güçlü vurgusu kişide kendi kararlarını alabilen, yönetme ve direktif vermeye eğilimli, yaratıcı, harekete geçebilen, organize olan ve çevresindeki insanları bir fikir etrafında toplayabilen karakterini açıkça ortaya koymaktadır.

BURÇLAR ATEŞ TOPRAK HAVA SU ÖNCÜ SABİT DEĞİŞKEN
ASC YENGEÇ
3
3
MC BALIK
1
1
Güneş ASLAN 3
3
Ay ASLAN
3
3
Merkür ASLAN
1
1
Venüs YENGEÇ
1 1
Mars TERAZİ
1
1
Jüpiter YAY 1
1
Satürn ASLAN
1
1
TOPLAM SKOR 9
1
5
5
8
2












Yukarıdaki tabloda doğum haritasındaki göstergelerin yerleştiği burçlar element ve niteliklerine göre sınıflandırılmıştır.

GÖLGE ve SENTEZ burca bakarsak;

Sentez Burç: ATEŞ+SABİT= ASLAN

Gölge Burç: TOPRAK+DEĞİŞKEN= BAŞAK


Elbette, her haritada olduğu gibi Cemil Bey’in haritasının da genel element ve niteliğinde eksik kalan, tam olarak vurgulanmayan ‘gölge’ özelliklerini aktaran bir burç vardır. Haritada Toprak Burcu’nda hiçbir gezegen olmaması oldukça ilgi çekicidir. Toprak burçları; bizi köklerimize bağlayan, somut değerler elde etmemizi, hayata realist bir pencereden bakmamızı sağlayan özellikler verir. Cemil Bey’in haritasında burç bazında bakıldığında toprak burcunda hiçbir gezegen yerleşimi olmaması Toprak Elementi olan(Boğa, Başak ve Oğlak) burçlara mensup veya bu burçlarda gezegen yerleşimi olan insanlara çekileceğini söylemektedir. Haritada bütünleşme olabilmesi için bu gereklidir. Bunun yanı sıra, değişken nitelikte olan burçlarda az bir gezegen yerleşimi olması karakterin kolay kolay değişimlere adapte olamayacağını gösterir. Tüm bu verilerde; haritanın gölge burcunu Başak Burcu olarak bizlere vermektedir. Haritada Başak’ın vurgusu görünmemekle birlikte(gölge burç) burcun ‘eksik’ özellikleri yoğun şekilde vurgulanabilir. Başak Burcu arka planda kalmak isteyen, mükemmeliyetçi, aşırı kusur bulan, detaylara takıntılı özellikler verebilir. Bu özelliklerin haritada eksik vurgulanması şeklinde gölge burç kendini gösterebilir. Ancak Başak burcunun yöneticisi Merkür’ün ASC yerleşimi, her şeye rağmen pratiklik, adaptasyon, sorun çözme vb. Başak burcu özelliklerinin devreye gireceğine işaret etmektedir.

MODA DUAYENİ ‘CEMİL İPEKÇİ’Yİ ASTROLOJİ MERCEĞİ’NDEN İNCELEYELİM…

Güneş kendi yöneticiliği altında olan Aslan Burcu’nda kendi evinde olan bir kişiye benzer. Güneş gibi parlayan, irade gücünü ve ruhunu ortaya koyarak sahne önünde yer alan bir oyuncu gibi hayatını yaşar. Her şeyin merkezinde kendisi vardır. Cemil Bey’in haritasında var olan Aslan stelyumu burcun enerjisini haritada yüksek oranda göstermesi sonucunu doğurmuştur. İkinci ev maddi ve manevi olarak sahip olduklarımızı göstermesi yanında ‘öz-değer’imizle doğrudan ilişkilidir. Yazımızın ilerleyen noktalarında bunu detaylıca izah ederek açıklayacağım(!)Cemil Bey’in Güneş’i 2.ev ve Aslan Burcu’na yerleşerek soylu, yüksek zümreden ve zengin bir aileye mensup olarak bu Dünya’ya adım attığının en önemli göstergelerinden. Güneş’in Plüton ile olan kavuşumu maddi kazanımlar(2.ev) bağlamında kriz(Pluton) yaşanabileceği sonucunu getirir. Aynı zamanda Güneş’in yüceldiği burç olan Koç ise; MC(kariyer noktası) içinde ‘kıstırılmış’ burç olarak yer aldığından gücünü haritada bulunduğu noktada güçlü bir şekilde gösterecektir. GÜNEŞ whole sign ev sistemine göre 10. evin yücelme yöneticisi olacağı için güçlü kariyer yönetimi sayesinde para kazanır.

10. evin girişindeki Koç burcunun yöneticisi Mars’ın köşe evlerden biri olan 4.evde Terazi Burcu’nda Neptün ile yaptığı kavuşum; kariyerinde Terazi burcuna ilişkin konuları (sanat, estetik değerler, ikili ve sosyal bağ kurma becerisi vb.) ve Neptünyen temaları (hayal gücü, ilham, yaratıcılık vb.) ustalıkla kullanacağına işaret etmektedir.

Güneş ile 6.evdeki Jüpiter arasındaki üçgen açı ise; mesleğinde şanslı bir kişilik olduğunu, ünlü kişilerden destek alacağını söyleyebiliriz. Aynı zamanda sıkı çalışma ile birlikte mesleki konulara kafa yoracağını, eğitimini yurt dışında alacağını(Cemil İpekçi akademik kariyerini yurt dışında tamamlamıştır)söyleyebiliriz. Aynı zamanda, Jüpiter(bolluk, bereket) ve Güneş(tanınma, başarı) gibi temalarla alakalı olduğundan aralarındaki bu şanslı açı işten gelecek büyük başarı ve şansında göstergesidir.

Cemil İpekçi, KAD 11.ev ve Boğa Burcu’nda yerleşen bir sanatçı olarak; umutları olan biri ve klasik astrolojide Kova Burcu(devrim) ile ilişkilendirilen bir alanda KAD’ın yerleşmesi ile; Boğa’nın temsil ettiği; sabitlik, elindeki değerleri geliştirme, stabilite gibi konularda kendini geliştirmesi gerektiğine işaret ediyor. Güneş’in ‘mısır termsleri’ (terim yöneticilikleri) açısından baktığımızda ise; ‘satürn’ karakterinde bir Güneş olarak kendisini göstermektedir. Buradan hareketle; Satürn’ün haritadaki yerleşimi Güneş’in ruhunu göstermek, başarmak ve parlamak için göstereceği çaba ve zorlanmanın hangi konularda olacağını Satürn yerleşimine bakarak söylemek mümkün olabilir. Satürn aynı zamanda Aslan Burcu’na yerleşerek, klasik astrolojide ‘zararlı’ olarak nitelendirdiğimiz bir yerleşimde, haritada 2.evin sonlarına 3.evden etki alan bir nitelikte kendisini göstermiştir. Başarı sağlaması için çok ciddi sınavlardan geçtiğinin, maddi kazanımları ile ilgili sıkıntılı, kısıtlayıcı, çok çalışmasını gerektiren koşulların hayatında yer almasının yanı sıra; fikirlerini ifade ederken zaman zaman kısıtlamalarla karşılaştığının, zorlama ve engellemelerin hayatındaki tekamül sürecine hizmet ettiğini söyleyebiliriz. Bu başarılı, zirvedeki, dahi sanatçının bizim görmediğimiz noktada başarmak için ciddi engel ve sınavlardan geçtiğini hatta zaman zaman fikirlerini ifade ederken yanlış anlaşıldığını net şekilde ortaya koymaktadır. Oysa, bu zorlanmalar Cemil İpekçi’nin Güneş’ine öyle bir güç kazandırmıştır ki; tekamül eden bir ruhun Satürn(karma ile doğrudan ilişkilidir)yardımı ile; muhteşem bir hitap yeteneği kazanmasına yardımcı olmuştur. En büyük zorlanmasını ise; ikili ilişkilerde yaşadığını söylemek yanlış olmaz. İlişkilerinde zaman zaman maddi kayıplar yaşamış olması ihtimali olabilir. Yalnız bu sıkıntılardan sonra Güneş ve Pluton kavuşumunun dönüştürücü etkisini hayatına sokara adeta ‘küllerinden yeniden doğan bir anka kuşu misali’ daha da güçlenmiş, mesleğindeki yaratımlarda büyük başarılara imza atmıştır.

Cemil Bey’in haritasına ‘aile’ teması açısından bakıldığında ise;

4.evde ki; Mars ve Neptün kavuşumu baba ile olan uzaklık, aile için huzursuzluk, çocuk tarafından babanın var-yok arası algılanması sonucunu getirir. Baba figürü olan Güneş ve Plüton kavuşumu ise; baba ile ilgili konularda ciddi sıkıntılar yaşanmış olabileceğine işaret etmektedir. Güneş ve Jüpiter arasındaki olumlu açı ise; Cemil İpekçi’nin babasının filozof fikirleri olan, çağın ötesinde yaşayan, aslında Cemil Bey farkında olmasa da(Mars-Neptün kavuşumu) hayatının şekillenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Cemil Bey’in ileriki yaşlarda hayatının son dönemi(4.ev teması) içerisinde bunun farkına vararak idrak etmesi muhtemeldir.

Annesi açısından bakıldığında ise;

Ay’ın nerede yerleştiği bizim için çok önemlidir! Ay Burcu Aslan olan Cemil Bey’in annesi gerçektende kökleri oldukça asil bir aileye mensuptur. Zaman zaman Cemil Bey’i yönetmeye, fikirlerini etkilemeye çalışmış olması muhtemeldir. Ay(anne) ve Merkür(iletişim) kavuşumu olan bir kadın olan Cemil Bey’in annesi fazlasıyla saray soylu bir kişiliği bize göstermenin yanında Cemil Bey’in fikirlerini direkt etkileyen bir yapı olarak kendini ifade etmektedir.

Cemil Bey’in kardeşleri konusunda çok şanslı olduğunu söylemeden geçmek olmaz!

Çünkü kardeşlerini temsil eden Merkür, hem harita lordu (almutem figuris) hem Ay ile kavuşum halinde hem de tüm bunların dışında şans noktasının yöneticisi… Tüm bu muhteşem kombinasyon Cemil İpekçi’nin kardeşlerinin her zaman Cemil Bey’ destek vereceklerini, onlarında anne figüründen çok etkilendiklerini aynı zamanda ‘sahiplenici’, ‘zor gününde destek olan’ yapıda hayırlı kardeşler olduklarını göstermektedir.

Cemil İpekçi’nin ‘yaratıcı’ enerjisini ele alalım…

Klasik Astroloji’de 5.ev hobilerimiz, yaratıcı enerjimizi dışarıya vurduğumuz hatta aşklarımızı temsil eden alandır. Ön planda olan, sanatla uğraşan, yaratıcı işlere imza atan kişilerin haritalarında dikkatle incelenmesi gerekir. Cemil Bey’in haritasının 5.evini Akrep Burcu kesmektedir. Bu oldukça önemli bir vurgudur. Akrep gizemlidir, içe dönük enerjisi oldukça yüksektir, küllerinden yeniden doğan, gizli, güçlü ama dışa vurulmadan bekleyen bir enerjiyi bize göstermektedir. Şimdi burayı mercek altına alarak inceleyelim tabi konu 5.ev olunca ‘aşk’ tan bahsetmeden olmaz… Fakat önce ‘yaratıcılık’… 5.evin klasik yöneticisi Mars 4.evde Terazi Burcu’nda yerleşmiş. Yukarda da bahsetmiş olduğum gibi Terazi(sanat, moda, estetik) ile ilişkilendirilir. Mars(harekete geçiren enerji) burada yerleşerek 4.ev(özde, en derin, saklı noktasında, geçmişten gelen-karma-) içerisinde var olan bu potansiyel enerjiyi 5.eve(yaratıcılık, sahne önü, keyif aldığımız her şey) taşıyarak derinden gelen sanatsal yeteneklerin sahne önünde kullanılacağını göstermiştir. (Ne ilginçtir ki; her şeyin iki yönü olduğunu Cemil Bey’in bu gezegen yerleşimi ne güzel anlatıyor: Mars ve Neptün 4.evde ‘ailevi sorunlar’ vermiş olsa da; gezegenin ‘aydınlık’ yüzü ile de; O’nun yaratıcı enerjisini sahnede ortaya koyan muhteşem bir moda sanatçısı olmasına yardımcı oluyor).

GAD tam 5.ev çizgisinin üstünde yerleşerek sahneyi, yaratımı, tüm bu anlattığım konuları zaten bilerek bu Dünya hayatına adım attığını gösteriyor. Şimdi gelelim genç yaşta şöhreti yakalatan enerjinin ana kaynaklarına… Güneş(başarı, tanınma) ile doğrudan ilişkilidir. Modern astrolojide 5. evin yöneticisi olarak anılır. Ayrıca, MC’de kıstırılmış olarak duran Koç’ta Güneş yücelimdedir. Bu açıdan ele alındığında da; Güneş MC(parlama) noktası ile irtibat kurar niteliktedir. Jüpiter ile üçgen yapan Güneş; Cemil İpekçi’ye şöhretin, başarının, ünün, mesleğinde uluslar arası başarı elde etmenin kapılarını sonuna kadar açmıştır. Cemil İpekçi bu Dünya’ya başarmak ve mesleğinde ön planda olmak için gelmiştir demek; bu harita için çok mümkündür.

‘Aşk’ olmazsa olmaz! Gelin hep birlikte ‘ilişkiler’ ve ‘aşk’ noktasından bakalım modanın dev ismi Cemil İpekçi’ye…

Yaratıcılık açısından baktığımız 5.eve aynı zamanda ‘aşk’, ‘flört’ ve ‘zevk’ aldığı şeyleri tanımlamak noktasından bakarak başka bir pencereden Cemil İpekçi’yi tanımaya çalışalım… Dev sanatçı, 5.evde Akrep Burcu vurgusuı; tutkulu, derin, tensel çekimin ön planda olduğu ilişkilere çekilen kıskanç bir sevgili olduğunu yada kıskanç, tutkulu kişilere çekildiğini bizlere açıkça göstermektedir. Yönetici gezegen Mars’ın Terazi’deki yerleşimi ‘pasif-agresif’ bir niteliğe bürünerek Cemil Bey’in karşısındaki insanla tartışmak yerine daha sessiz kaldığını, dengeleri sağlamaya çalışan bir yapı sergilediğini gösterir. Aynı zamanda Neptün’le olan irtibat hayatında ‘aşk’ yaşadığı kişilerin ilişkide sözünde duramayan, zaman zaman güçsüz ve zayıf karakter sergileyen nitelikte olduklarının göstergesidir. Tam bu noktada ‘aşk’ evinin yönetici gezegeni Mars’ın gelin birlikte mercek altına alarak inceleyelim.

Gelelim uzun süreli ilişkilerin, evliliklerin, ortaklıkları simgeleyen 7. evin analizine: Yöneticisi Satürn’ün Aslan Burcu’na yerleşmesi ve zararda olması, ilişkilerde ego çatışmasından doğan sorunlara işaret etmektedir. 2.evde yerleşen Satürn’ün işaret ettiği evin konularında maddi kazanımlar oldukça ön planda dolayısı ile; Cemil Bey uzun ilişkilerin sonunda ciddi maddi kayıplara uğramış olabilir. Mısır terim yöneticilikleri açısından bakıldığında Satürn’ün işaret ettiği Mars’ın kavuştuğu Neptün’ün verdiği kafa karışıklığı ise; maalesef her zaman yanılmasına, üzülmesine, ağır depresyona girmesine sebep vermiş olabilir.

Bu yorumlarımın üzerine birkaç kelam etmeden geçmek; astrolojiye ciddi haksızlık olur. Görüldüğü üzere, ‘iyi’ ve ‘kötü’, ‘güzel’ ve ‘çirkin’, ‘doğru’ ve ‘yanlış’ gibi kavramlar insani yargılarımızın bir sonucu olarak söylene gelmiş sözler, yaftalardı. Haritayı yorumlarken, olumlu ya da olumsuz etkili gezegen olmadığına, bir gezegenin olumsuz etkisini yansıtırken başka bir taraftan büyük başarı getirdiğine dikkat çekmek isterim. Her şey ‘biz’de eksik kalan, yarım olanın tamamlanması için Yüce Yaradan’ının hediyesi olarak hayatımıza girmektedir.

Yeniaydoğumlu olan Cemil İpekçi meraklı, keşfetmeye çalışan, yeniliklere ilgili, her şeyi ilk başlatan Koç enerjisini haritasında yansıtacaktır. Peki, Cemil İpekçi’nin geleneksel kıyafetlerin modellerine, Osmanlı’ya ilgisinin hazırladığı kıyafetlerdeki etkisi nereden geliyor! Ay’ın derecesine mısır terim yöneticilikleri bakımından bakıldığında Venüs gezegeni niteliğinde bir Ay’a işaret ediyor. Venüs haritada Yengeç Burcu’na yerleşmiş. Hem de kolektif bir ev olan 12.evde… Hepimizin bilinçaltında atalarımızdan, köklerimizden gelen güçlü bir birikim ve bilgi mevcuttur. Allah ona bunu aktarabileceği yaratıcılığı sunarak, sanatı yoluyla, Osmanlı ve geleneksel motifleri aktarabilecek gücü vermiş. Venüs’ün Uranüs ile olan burç dışı kavuşumu ise; dahiyane bir yaratımı göstermektedir.

Peki, cinsel yönelimini harita içerisinde tanımlamak mümkün mü? Cinsel bir yönelim mi yoksa cinsel bir tercih mi söz konusu?

‘Venüs’ duyusal hazlarımızı, estetik değerlerimizi, öz-sevgimizi ve ilişkilerimizde takındığımız tutumları gösteren bir gezegendir. Bir erkeğin haritasında Venüs ve Ay onun dişil yönleri ile ilintilidir. Bu haritada Venüs’ün 12. evde yerleştiği görülmektedir. Bu durum Venüs’ün gölge yönlerinin devreye gireceğine işaret etmektedir. Ayrıca, Venüs ile sıra dışı ve marjinal olmayı ifade eden Uranüs arasında kavuşum, harita sahibinin cinselliğe ve duyusal hazlara son derece sıra dışı, kendine özgü ve marjinal bir yaklaşımının olacağını ifade etmektedir. Ay’ın yanık durumda olması da, Ay’ın gölge yönlerinin devreye gireceğini vurgulamaktadır. Ayrıca Güneş ile Ay’ın bu denli yakın durması, harita sahibinin eril (Güneş) ve dişil (Ay) yönlerinin içi içe geçtiğini göstermektedir. Cemil Bey’in dişil yönlerine rağmen, son derece eril bir imaj göstergesi olan bıyığı, eril ve dişil yönlerinin sentezini vurgulamaktadır. Cinsellikle ilintili olan 5. evin yöneticisi durumundaki ve Güneş’ten sonraki eril gösterge olan Mars’ın Terazi burcunda zararlı yerleşimde olması ve bir nevi çözülmeyi anlatan Neptün ile kavuşması ise, kişinin cinsel yaşantısında yaşayacağı sorunlara ve eril yönlerinin gölgede kalmasını ifade etmektedir. Bu noktada, cinsel yatkınlığın doğuştan gelen bir özellik olduğunu doğum haritası bir kez daha ortaya koymaktadır. Yani, aslında cinsel bir tercihten ziyade cinsel bir yönelim söz konusudur.

Gelelim 2.evdeki Aslan stelyumu etkisine…

Yukarıda bahsettiğim üzere; 2.ev doğrudan ‘öz-değer’ ihtiyacımızla ilintilidir. 2.evde sahip olduğumuz her şeyle kendimize belli bir değer vererek, kendimizi tanımlama yoluna gideriz. Aslan Burcu’ndaki böyle yoğun bir stelyum astro-psikolojik açıdan incelediğinde ise; Cemil Bey’in takdir görme, dikkat çekme, onaylanma, kimlik edinme, kendini yaratıcı ifade etme ve iradesini ortaya koyma ihtiyaçlarının ön planda olduğunu söyleyebiliriz. Yoğun bir Aslan enerjisine sahip olan Sayın İpekçi, içten içe her zaman ön planda olma isteği duyabilir. Güneş ve Ay’ın kavuşum halinde olması mesleğinde her ne kadar kadınlarla iç içe olsa da zaman zaman kadın figürlerine karşı içinde öfke beslemesine sebebiyet vermiş olabilir. Aslan Burcu’ndaki ‘Satürn’ün zararda olması, tekamül yolunda ciddi sıkıntılar içerisinde olacağına göstermektedir. Sayın İpekçi, bu konuda kendini toplumsal meselelere adayarak, birikimini diğer insanlara aktararak bu misyonu gerçekleştiren bir rota sergileyerek 11.evdeki KAD’nün taleplerini yerine getirmiştir. Geçmiş hayatlardan getirdiği ağır bir karma borcuna sahip olduğunu, gücünü ve otoritesini geçmiş hayatlarında kötüye kullanmış olduğunu ve bu sebeple bu hayatta ruhunun acı çekerek dönüşümünü sağlayarak, şöhretini, iktidarını insanlar için kullanmayı öğrenmesi, güç ve iktidar hırsından olabildiğinde kaçmaya çalışması gerekmektedir.

Venüs ve Uranüs Karma’nın Evi’nde…

Karma ile doğrudan ilintili olan 12.evin ilahi olanın dönüştürücü enerjisini taşıyan Venüs’ün buradaki yerleşimi geçmiş hayatlardan gelen ilişkilerdeki hataların burada şifalanacağını gösterir. Kişi bunun farkına varmaz ise; sürekli olarak aynı hataları tekrarlar. Fakat, Venüs’ün sevgi enerjisini meditasyon, tasavvuf, Allah ile bütünleşme enerjisine dönüştürebilirse tam olarak 12.evin talep ettiği tekamül sürecini tamamlayarak, ilahi aşkı deneyimleme sürecine girer. Çünkü, biz her “seviyorum” dediğimizde karşımızdaki insanda Allah’ın bir esmasını görerek O’na doğru çekiliriz. Dolayısıyla, 12.ev Venüs’ü bu temayı tam olarak ortaya çıkarmaktadır. Uranüs’ün Venüs ile burç dışı kavuşumu ise; ilişkilere olan yaklaşımda alışılagelmiş tabuları yıkan, yaratıcılığın üst oktavında kendini nitelendiren, devrimci bir ALLAH aşığı özelliği ile donatılmış yetenekli bir moda dahisinin aşkını sanatı ile tüm Dünya’nın gözleri önüne seren yapısını ne güzel ifade ediyor.

Harita yorumlanırken ARAP NOKTALARI ele alınmalıdır.



PARS FORTUNAE (ŞANS NOKTASI) - 20 derece 41 dakika Yengeç Burcu

Şans noktasının yerleştiği ev, burç ve dispositörün aldığı açılar oldukça önemlidir. Cemil Bey’in şans noktası Yengeç Burcu’nda ve harita sahibi için oldukça önemli bir nokta olan ASC derecesinde yerleşmiştir. Cemil Bey’in hayatında Yengeç Burcu öncü bir burç olması sebebiyle öncü nitelik sergileyeceği konularda başarı sağlayacağını göstermektedir. Yönetici Ay’ın Aslan Burcu’nda Güneş ile kavuşum halinde olması dişil ve eril özelliklerin bir arada ortaya konacağını göstermektedir. Şans noktasının dispozitörü konumunda olan Ay’ın Güneş ile kavuşumunun yanı sıra Jüpiter ile olan üçgeni şansın kolaylıkla geleceğine, mesleki kariyerinde emek vererek, çalışarak tanınma sağlanacağına işarettir. Şans noktasının Ay olması, kadınlar ile ilgili yapılacak işlerden, Aslan Burcu’nda olması ise; sahne ile ilgili, tanınma ile ilgili ciddi şekilde desteklendiğini göstermektedir. Sahip olduklarımızla ilgili olan 2.evdeki yerleşimi ile de; maddi kazancın, bereketin göstergesidir. Haritanın lordu olan Merkür ile kavuşumda olan şans noktasının yöneticisi Ay’ın zekasını kullanarak duygusal empati sağlamak yoluyla başarının geleceğini göstermektedir. Ay ASC’nin lordu olarak; hayata şanslarını beraberinde getirdiğini göstermektedir. Şans noktasının aldığı Jüpiter(abartı) açıları sonucu; duygusal reaksiyonlar mesleğine, hayatına zarar vermiş olabilir. Ayrıca, Ay 4.ev ile ilgilidir; Terazi Burcu’nun yerleştiği evden gelecek kısmetleri beraberinde getirmesi olasıdır. Özden gelen estetik zevk ve uyum oldukça yoğun bir şekilde vurgulanmaktadır. Moda, tasarım ve sanat ile alakalı bir mesleğe işaret etmektedir.



PARS SPİRİTUS (RUH NOKTASI) 17 derece 2 dakika Yengeç Burcu

Ezoterik bir konu olan ruhun incelemeye alındığı; kişinin geleceği ile doğrudan alakalı bir Arap noktasıdır. Pars Fortunae somut konuları ele aldığı kadar asıl olan ‘öz’ümüze bakmak için, ruhun yolunu anlamak adına Pars Spiritus’a bakmak gerekir. Cemil Bey’in 12.ev girişinde yer alan bu arap noktası ruhun özel bir görevi olduğunu açıkça göstermektedir. 12. Ev şifalandığımız, Yüce Yaradan ile irtibat halinde olduğumuz, su burcu bir elemente ait olması aynı zamanda noktanın su burcu olan Yengeç’te yerleşmesi Cemil Bey’in Allah’ı sevecen, şefkatli olarak gördüğünü gösterir ayrıca hayatını dini konulara adayacağını göstermektedir. Noktanın yöneticisi Ay ve Güneş kavuşumunun ruh ve dünya üzerinde gidilecek yolun tanınma yoluyla fikirlerini açıkça ifade eder bir şekilde gerçekleşeceğini söyleyebiliriz. Jüpiter ile olan üçgen ise; ünlü insanların bu tanınmaya destek vereceğini, Tanrısal yardımın sürekli olduğunun göstergesidir. İnancını tek düze değil; felsefi, geniş boyutlara genişleteceğinin en önemli göstergesidir. Daha da ileri götürürsek; Cemil Bey’in ruhu bu Dünya’ya dönüştürmek(Plüton) için gelmiş diyebiliriz(Güneş ve Plüton kavuşum).



PARS HYLEG (ENKARNASYONUN SEBEBİ NOKTASI) 1 derece 19 dakika Kova Burcu

Her şeyin sebebini, özünü anlatan bu nokta oldukça önemlidir. En temelde yatanı bizlere gösterir. Cemil Bey’in Kova Burcu’nda yerleşen 7. Ve 8.ev girişini etkileyen bu noktada; hayatında ikili ilişkiler ve dönüşüm konularının en temek enkarne sebebi olduğunu göstermektedir. Açıkçası; benim en çok ilgimi çeken nokta olarak buraya biraz iltimas geçerek anlatmak isterim JÖncelikle; noktanın klasik yöneticisi Satürn(kuralların gezegeni olduğu kadar karma ile de doğrudan alakalı) gezegeninin 2.evin sonlarında 3.evin başlarında olduğunu görüyorum. Bu oldukça önemlidir. Kişinin ‘özdeğer’, ‘sahip olduğu yetenekler’ yanında ‘düşünce tarzı’ ile ciddi şekilde sınanacağını göstermektedir. Cemil Bey, sahip olduğu, Allah’ın O’na vermiş olduğu yetenekler ile ciddi şekilde sınanacak demektir. Tanınma, şöhret, karizma gibi doğuştan sahip oldukları hayat yolunda O’na verilmiş Tanrısal hediyeler fakat doğru şekilde kullanılması önemli bunların. Satürn’ün Jüpiter ile olan üçgeni bir şekilde bu sınavları Allah’ın yardımı ile aşabileceğinin göstergesi. Yine de; Jüpiter’in karanlık gölgesi olan abartıya, kendini üstün görmeye dikkat etmekte fayda var. Satürn sınavı buralarda da kendini gösterebilir.

Hepimizin hayatında değişmez kaideler misali duran, dokundukları gezegenlerin teması ile birleşerek harita sahibine aniden büyük şanslar yada şanssızlıklar getiren SABİT YILDIZLAR oldukça önemlidir. Cemil İpekçi’nin haritasında yer alan yaşam dönemlerine ait çıkartılmış sabit yıldız paran tablosu aşağıdaki gibidir.

YAŞAM DÖNEMLERİ

RISE - Gençlik Dönemi(0-30)

ALTERF:Şans getiren bir yıldızdır. Doğum anında yükselen yıldızın haritaya ekstra bolluk bereket getirdiği, çiftlikte yaşamak belki çocukluğun çiftlikte, kırsal alanlarda geçmesi olarak nitelendirilebilir.

MULIPHEIN: Tehlikeli tutkular, derin bağlılık, sevdiği ve bağlandığı şeylere tutku derecesinde bağlılık.

ALMACH: Haritada Venüs ile yakın teması büyük artistik yetenekler vermektedir.

ALRISHA: Birleştirme etkisi verir. Pekçok zıt etkiyi, niteliği ve özelliği birleştirme özelliği verir.

DORSUM: Mitolojik bağlamda tehlikeli hayvan ısırıkları ile nitelendirilen bu sabit yıldız. Bu şekilde nitelendirilmiş. 8. Ve 6. Evler ile olan ilişkisi göz önüne alındığında yanımızda beslediğimiz, çalıştırdığımız insanlardan gelecek zararlar olarak ifade edilebilir.

AGENA: Venüs ve Jüpiter niteliğinde bir sabit yıldız olarak büyük başarıları simgeler. Ayrıca, öğrenme, araştırma, gerçeği bulacak kadar geniş bir düşünme kapasitesi verir. Bazı kaynaklarda ise; aşkta hayal kırıklığı ile nitelendirilebilir.

UPPER – Orta Yaş Dönemi(30-60)

KHAMBALIA: Gerçekleri tartışarak ortaya çıkartmaya çalışan, sabit fikirlerin yıkılması yolunda bilgilerin kullanılarak, karakterin değişime uğratılması.

MARSIK: Cinselliğin yoğun yaşanması, bu derin tutkuların yaratıcı enerjiyi dönüştürerek farklı, etkileyici eserlerin ortaya çıkmasına sebeb olması.

MESARTHIM: ALLAH inancının yoğunlaşması; dini araştırmalara yönelten bir yıldızdır.

ARMUS: Toplumsal kuralları yıkan davranış kalıplarına yönelerek insanların söylediklerini umursamayan bir tutum sergiler.

SET – YAŞLILIK DÖNEMİ (60-90)

HOMAN:Parasal anlamda büyük şanslar getiren bir yıldızdır.

SADALMELEK: Dini inançlarda derinleşme, okült konulara eğilerek hissettiği doğrultuda hareket eden bir karakter sergiletmesi yanında bu konular ile ilgili edinilen birikimin aktarılmasından gelen başarıya işaret eder. Hukuksal, dini konular ile ilgili arkadaşlar edinmeye ve bunlardan gelecek şanslara işaret eder.

ACRAB: Kötü enerjilere açık bir yapı getirir. Haritanın geneline bakıldığında; ani gelecek saldırılara, gaddar ve acımasız insanlarla karşılaşmaya işaret ediyor.

ASELLUS BOREALLI: Jüpiter ile olan irtibatı para ile ilgili büyük gelişmelere işaret eder.

CEMİL BEY HALK TARAFINDAN NASIL ANILACAK?

MUFRID: Dini ve okült konularda bilgili bir sanatçı

ARMUS: Toplumsal kuralları yıkan davranış kalıplarına yönelerek insanların söylediklerini umursamayan bir tutum sergileyen sanatçı


CEMİL İPEKÇİ'Yİ DRAKONİK HARİTASI AÇISINDAN İNCELERSEK;

Ruhun amacını tespit etmek için çıkardığımız bu harita tipi oldukça Cemil Bey’in ruhu, seçimleri hakkında oldukça önemli noktalara ışık tutmaktadır.

Cemil İpekçi’nin drakonik haritasında ASC noktasına baktığımızda İkizler Burcu ile karşılaşmaktayız. Cemil İpekçi, dünya sahnesine öğrenmek, bilgiyi almak ve aktarmak amacıyla gelmiş demek ruhunun ihtiyacını net olarak anlatmaktadır. Ayrıca, yükselen yöneticisinin yine yönettiği burçta yerleşmesi kendini ifade ederken özünden gelen bilgiyi aktarabilecek zekâ kapasitesi ve yeteneklere işaret etmektedir. MC’de yerleşen Kova Burcu’nun temsil ettiği ilerleme, aydınlanma, değişim, reform ve hümanizm konularda toplumsal sorumluluklarını yerine getirdiği takdirde ruhun huzur bulacağını harita göstermektedir. Kova burcunun yöneticisi Uranüs’ün 12.evdeki yerleşimi ile de; geçmiş hayatlardan gelen karma yükünün bu hayatta toplumsal ve evrensel hizmetler yoluyla ödenmesi şeklinde hayat yolunda tekamül edecek bir ruha işaret eder.

Ruhun yolculuğu anlatılırken Ay Düğümleri anlatılmadan geçilmez…

Hepimiz Dünya yolculuğunda belli şeyleri bilerek geliyoruz. Tekâmül sürecimiz içerisinde geçmiş getirdiklerimiz yanında bugün nerelere gitmemiz gerektiği oldukça önemli bir soru işareti olarak yerini alıyor. Ay Düğümleri, nelere sahip olduklarımızı bizlere anlatması açısından oldukça önemlidir. Cemil Bey’in haritasında GAD Akrep Burcu’nda 5.evde yerleşerek bu hayata yaratıcılığı bilen, krizleri deneyimleyen ve bırakma enerjisini yoğun şekilde ruhunda taşıyan bir birikimle gelmiştir. Cinsellik, tutkular, takıntılar, insanları irdeleme, sorunları kriz yaratarak çözen hele ilişkilerde ciddi şekilde dönüştürücü bir karakter ile dünya hayatına gelmiş. Moda ile ilgilenmesi, sahnede olması tesadüf değil. Bu kadar güçlü dönüştürme yeteneğine sahip bir ruh için tüm bunlar zaten olağan bir yetenek kabilinde. Ciddi bir sahne aurası (Akrep modern yöneticisi Plüton Güneş ile kavuşum), moda yeteneği(Akrep klasik yönetici Mars Neptün kavuşum) ile zaten bu hayatın içerisinde bir başarı ve şöhreti beraberinde getirmiş bir ruh ile karşı karşıyayız. Fakat geçmiş hayatlarında bunu bilerek gelen bir kişinin bu hayat yolunda adımlarını farklı bir yönde atması gerekmez mi? Kesinlikle! Çünkü, ilgi çekmeyi, sevilmeyi, beğenilmeyi böylesine seven bir ruhun gitmesi gereken nokta KAD’ünün yerleştiği Boğa’dır. Stabil, sakin, dingin bir kimliğe doğru gitmesi gerekir. Yukarıda da bahsettiğim üzere; sahip olduğu şöhreti, başarıyı, takdiri toplumsal gruplar içerisinde öncülük ederek başka insanların faydasına kullanmalıdır. Sayın İpekçi’nin Mardin’de yaptırdığı okul ile bu tekâmül sürecine oldukça büyük katkı sağladığını söyleyebilirim. Boğa yöneticisi Venüs(estetik, moda, kazanımlar) ve 11.evle ilişkili Uranüs(toplumsal devrimler) gezegenlerinin 12.evde(Balık Burcu ve Neptün’ün evi) kavuşması daha da ilginçtir. Cemil İpekçi, ruhunun yolunu bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde tekamül sürecine taşıyor. Medeniyetin doğduğu Mardin’de bunları gerçekleştirmesi bu bulguları desteklemektedir. Ayrıca, bir röportajında; gördüğü bir rüya sonucu tüm bunları gerçekleştirmeye karar verdiğini söylemiştir (Rüyalar 12.ev konularından biridir)


ATHLA ÇEMBERİ AÇISI'NDAN İNCELERSEK

Cemil İpekçi’nin hayatındaki şans faktörleri ve ilişkiler bağlamında antik dönemlerden kalan bu teknik ile yorum yaparak cümlelerimi tamamlamak istiyorum…

Güçlü 1. ev vurgusunun gösterdiği üzere, Cemil Bey bu hayata gelirken soyluluk, karizma, sanatsal kabiliyetler, ailevi imkanlar gibi özellikleri beraberinde getirmiş. Güçlü bir baba ve anne figürü, zenginlik, maddi imkanlar, köklerden gelen miraslar haritadaki yanında getirdiği en önemli şanslar. Mesleki anlamda bakıldığında Venüs ve Uranüs’ün parlak ve aniden parlayan bir kariyere işaret edeceği gibi Uranüs gibi kolektif bir gezegenin burada bulunması Cemil İpekçi’ye kolektif olarak herkese etki edebilecek devrimci bir özellik vermektedir. Denenmemişi deneyen bir mesleki anlayış söz konusudur. Venüs Yengeç; vatan, millet, aile temalarının, geçmişe bağlılığın oldukça güçlü olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Athla Çemberi’ne göre çıkartılan haritanın yöneticilerinin 1.evde kavuşum halinde, Aslan Burcu’nda olması tüm yarattıklarının soylu bir ruhun ürünü olacağını göstermesi açısından oldukça önemlidir. İlişkiler, aşk ve evlilik konusunda verdiği uğraşların hayal kırıklığı, sorun yaratma olasılığını haritada açıkça görmekteyiz. Maddi zenginlik noktasında yer alan Jüpiter daimi bir bolluk, bereketin Cemil İpekçi’nin hayatında var olacağını açıkça bizlere göstermektedir. Cemil İpekçi’nin çocuklar evinin yöneticisi maddi zenginlik, meslek ile alakalı noktada yerleşerek aslında ürettiği eserler ile kazandığı başarıların Cemil İpekçi’nin çocukları olduğunu söylüyor. Neptün etkisi ile de; üst boyuttan aldığın yaratıcılık enerjisini mesleğinde kullandığını söyleyebiliriz. Yaşam biçimi noktasından bakarsak; Cemil İpekçi evinde otoriter bir karakter sergiliyor olabilir. Evi işi olabilir veya işinin bir şekilde evi ile bağlantısı olabilir. Şifa olan noktasının yöneticisi kariyerinden gelen şanslar noktasında yerleşen Cemil İpekçi, kariyerinde Kuzey Düğümü’nün talep ettiği toplumsal hizmeti gerçekleştirerek kendi kendine şifalandırmak yoluna gitmiştir. Hastalıklarının tedavisinde klasik yöntemlerin dışında alternatif tedavi yollarını denemesi Cemil İpekçi’ye sağlık, huzur ve mutluluk getirecektir.

Modanın dev ismi, bir filozof, inançlı, kırılgan yanları olan, topluma öncülük etmiş ve her konuda farklı olmayı kendine şiar edinmiş bir ustanın haritasını dilim döndüğü, bilgim yettiğince yıldızların eşliğinde yorumlamaya çalıştım… Cemil İpekçi, bizlere bu Dünya’ya gelişimizin sebepsiz olmadığını, her yaşadığımız şeyin geçmişin, bugünün ve dahi yarının izlerini taşıdığını göstermesi açısından önemli bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Bazen bu haritada göründüğü gibi; en büyük sınavlarımızı başarı, şöhret ve öncü bir tarzda mücadele ederek verebiliriz. Sayın Cemil İpekçi’ye bir astrolog adayı olarak bana bu imkânı tanıdığı, haritasını yorumlama şansını verdiği ve astroloji ilmine duyduğu saygı ve sevgiden ötürü ben astrolog adayı Güçlü Metin olarak içten teşekkürlerimi sunarım…

İçten saygı ve sevgilerimle,

Güçlü Metin